KÜÇÜK SEVGİLİM

36. BÖLÜM - Çıtırım

Hepinize çok çok teşekkür ederim ^^ Alışveriş maratonu başlıyor ;) Keyifli okumalar..

 Yeter usandım artık 

Yalan, dört yanım yalan sevdalar
Vurur kalbime hain
Hasret kokan dalgalar..

Derken inandım aşka seninle
Sevmekten kim ölmüş doğru insansa eğer
İyi ki varsın sevgili aşkım
Adarım ömrümü sana değer..

Gerçek aşk bu hiç yalan yok
Onunla bununla reklama hiç gerek yok..

Vallahi yok, yok, yok..
Başkası yok, yok, yok..
Kalbimin sahibi sensin çıtırım..
Vallahi yok
Billahi yok
Gönlümün sultanı sensin çıtırım..

Çıtırım çıtırım..
Çıtır çıtırım..

Kristen oflayıp puflayarak üzerini giyindi ve aşağıda onu bekleyen abisinin yanına indi. Bugün muhtemelen kabus gibi geçecek ve deli gibi kavga edeceklerdi. Bunları düşündükçe ağlamak istiyordu ama yapacak bir şey yoktu.

Taylor arabasına atlarken Kristen ayaklarını sürüyerek yürümeye devam etti. Önce arabaya baktı ve daha sonra da kaderine razı olup, bindi. Taylor’un onun için kapı açmasını tabi ki de beklemiyordu. O sürücü koltuğuna geçer ve işine bakardı. Kristen’ın kapısını açan tek bir kişi vardı.

Robert..

Kristen Robert’ı düşünürken istemsizce gülümsedi. Onu düşünmek bile Kristen’ın içinin rahatlamasına ve sevinçle dolmasına yetiyordu. Gülümsemesini saklayıp ciddi bir yüz ifadesine büründü hemen. Yaklaşık 10 dakikadır tek kelime etmeyip, arabayı sanki beyin ameliyatı yapıyormuş gibi bir ifadeyle kullanan abisine döndü.

“Nereye gidiyoruz? City’s AVM bu tarafta değil.”

“Biliyorum. Jo da bizimle gelecek.”

‘Harika!’ diye düşündü Kristen. Joseph demek iki kat kısıtlama, dırdır, şikayet ve iki kat koruma demekti. İkisiyle birden nasıl baş edeceğini düşünmekten kendini alamadı genç bayan. Sonra aklına Robert geldi. Onun durumu daha da zordu. Ashley ve Nikki gibi iki moda delisiyle birlikte alışveriş yapacaktı. Beterin beteri vardır öyle değil mi? ‘Acaba Rob şu anda ne yapıyor?’ diye düşünmeden edemedi.

                                                          *****     *****

Robert o anda elinde yaklaşık on beş tane torbayla - sadece Robert’ın elindekiler - mağazalardan birinde dikilmiş ve kaderine lanet etmekle meşguldü. Yanında durmuş eşlerini bekleyen Kellan ve Jackson da aynı şekilde tabi..

Zavallı erkekler daha alışverişe başlayalı yarım saat bile olmadan intihar edecek kıvama gelmişlerdi bile. Halbuki her şey daha yeni başlamıştı öyle değil mi?

Ashley giydiği uçuk pembe rengi, abartılı elbisesiyle Nikki’yle birlikte oluşturdukları - zorla da olsa - üç kişilik hayattan bezmiş jürinin karşısına geçti. Ve bir manken edasıyla poz verdi.

“Nasıl?” diye sordu sırıtarak.

“Güzel.”

“Hoş.”

“Mükemmel.”

dediler hepsi teker teker. Ashley tatmin olmuş bir ifadeyle diğer elbiselerin bulunduğu yere doğru ilerledi. Ardındansa Nikki gelmişti bile.