KÜÇÜK SEVGİLİM

44. BÖLÜM - Çok Güzelsin

Hepinize teşekkürler :) Keyifli okumalar..

Sabah ilk uyandığında, ya da yatarken
Uykuluyken, uykusuzken, yorgunken..
Saklasan da, gizlesen de kötüde giyinsen
Kiloda alsan kilo da versen yaşlansan da..

Çok güzelsin...Hep güzelsin..
Şu dünyada benim için sevgilim
En güzelsin..
Çok güzelsin...Hep güzelsin..
Şu dünyada benim için sevgilim
En güzelsin..

 

 

 

Robert Kristen’ı görünce girdiği şoktan kurtulmak için kafasını iki yana  hızlıca salladı. Daha sonra da derin nefesler aldı. Boğazında büyük bir lokma kalmış gibi zorlukla yutkundu ve piste doğru ilerlemeye başladı.

Gözleri sadece Kristen’ı hedef almıştı. Çevredeki diğer insanlar şu anda onu zerre kadar ilgilendirmiyordu. Robert’ın o an tek isteği Kristen’a ulaşmaktı. Etraftaki davetli beylerin Kristen’ı göz hapsine alması şüphesiz isteğinde ne kadar haklı olduğunu kanıtlıyordu.

Adımlarını daha da hızlandırıp, piste ulaşmayı başardığında sanki yıllar geçmiş gibi hissetti. Pistteki dans eden insanları hafifçe itekleyerek dans eden sevgilisinin yakınlarına ulaşmayı başardı. Şimdi tek yapması gereken birkaç adım daha atıp, Kristen’a ulaşmaktı. Yoksa birazdan bir seri katile oldukça iyi bir rakip olabilirdi. Zira etrafta katledilmeyi isteyen bir sürü davetli vardı!

Kristen ise Robert’a arkası dönük bir biçimde Kellan’a bir şeyler fısıldayıp, gülerek dans etmeye devam ediyordu. Robert onun bu dansını bir an önce durdurmasını ya da müziğin artık bitmesini diledi. Yoksa Kristen bütün gece böyle dans ederse, işi gerçekten de zordu.

Robert uzun bacaklarının avantajıyla koca adımlar atıp Kristen’a ulaşmayı başardı. Daha sonra ise ilk yaptığı şey arkasından Kristen’ın beline sarılmak ve yanağına ufak ama etkili bir öpücük bırakmaktı. Bunu yaparak etraftaki beylere Kristen’ın sahipsiz olmadığı mesajını bırakıyordu.

Kristen beline dolanan eller ve yanağına konan ani öpücükle başını hafifçe yana çevirdi. Robert’ı görünce içinin ferahlamasını hissedip, koca bir gülücük attı.

Robert ellerini bir santim bile kıpırdatmamış Kristen’ın arkasında durmaya devam ediyordu. Sadece çenesini Kristen’ın sağ omzuna yaslamıştı. Kristen, Robert’ın yanağına küçük bir öpücük kondururken Robert kulağına doğru boğuk bir sesle fısıldadı.

“Çok, çok güzelsin.”

Kristen Robert’ın kurduğu cümleyle utandığını hissetti ama belli etmedi. Hiçbir cevap vermeden Robert’la birlikte müziğin ritmine göre sağa sola sallandı. Robert da ona uyup, Kristen’ın bedeniyle kendi bedenini birlikte hareket ettirdi. İkisi de anın güzelliğinden istemsizce gülümsüyorlardı.

Robert gözlerini Kristen’ın üzerinden çekip, etrafına baktığında herkesin onları izlediğini fark etti. O anda tek yapmak istediği Kristen’ın onun olduğunu anlatmaktı ve başarmıştı. İstediği sonucu yakalayınca başarısına gülümsemeden edemedi. Kristen ise Robert’ın kollarından sıyrılıp, ona doğru döndü.

“Seni özledim.” dedi gülümseyerek kollarını Robert’ın boynuna dolarken.

“Ben de seni.. Ama sana vereceğim cezadan kurtulamayacaksın maalesef sevgilim.”