KÜÇÜK SEVGİLİM

45.BÖLÜM - Greatest (En Güzel Şey)

Hepinize vote ve yorumlar için teşekkürler. Buyrunuz yeni bölümünüz :) Keyifli okumalar dilerim ^^

 

I don’t know why you’re hurt inside
Yüreğin neden yaralı bilmiyorum
Or what was said that make you cry?
Ya da seni ağlatan söz neydi?
I hope that you..
Umarım..
Can see you are the greatest thing to me..
Benim için en güzel şey olduğunu görebilirsin..


When you feel like your not enough
Yeterli olmadığını hissettiğinde  
I’ll give you wings
Sana kanatlar vereceğim
And I lifting you up..
Ve seni yukarı çekeceğim..

I hope that you..
Umarım..
Can see you are the greatest thing to me..
Benim için en güzel şey olduğunu görebilirsin..

I don’t want waste another day
Seninle buraya sıkışıp, başka bir günü daha
Stuck here with you
Mahvetmek istemiyorum.
Up in the middle of the day
Günün ortasında
What I can see is you waste another day..
Görebildiğim, bir günü daha mahvettiğindir..
Cuz when I’m with you I fall apart
Çünkü seninleyken, parçalanıyorum
I see your permanently broken heart
Sürekli kırılmış kalbini görüyorum
Baby, you’re the greatest to me,
Benim için en güzel şeysin bebeğim,
No, no matter what
Ne, ne olursa olsun
I don’t know why you’re hurt inside
Yüreğin neden yaralı bilmiyorum
Or what was said that make you cry
Ya da seni ağlatan söz neydi?

I hope that you..
Umarım..
Can see you are the greatest thing to me..
Benim için en güzel şey olduğunu görebilirsin..


You feel like your
Yeterli olmadığını
Not enough
Hissediyorsun
I’ll give you wings
Sana kanatlar verip
And I lifting you up..
Seni yukarı çekeceğim..

I hope that you..
Umarım..
Can see you are the greatest, greatest thing to me..
Benim için en güzel, en güzel şey olduğunu görebilirsin..

Nikki’nin Kristen’ı tanıtmasıyla masada büyük bir sessizlik oluştu. Nick ve  Julia gözleri kocaman olmuş bir halde Kristen’ı süzerken Kellan kıs kıs gülmekle meşguldü. Ama herkes Kristen’a baktığı için Kellan’ın kıkırdamasını kimse fark etmedi.

Ashley sinsice gülümseyerek Julia’ya baktı. Kristen ise bütün gözlerin onda oluşu yüzünden biraz gergindi ve yanaklarının hafifçe yanmaya başladığını hissediyordu. Kimse bir şey söylemediği için Kristen kendini konuşmaya mecbur hissetti.

“Merhaba. Ben Kristen.” dedi kibarca gülümseyerek. İçinden de bu ilginin kendisinden başka yönlere kayması için dua ediyordu. Robert’ın arkadaşlarının ona sanki uzaylı görüyormuş gibi bakmasından rahatsız olmuştu.

“Merhaba. Ben Nick.” dedi Nick şaşkın bakışlarını Kristen’dan ayırmadan. Sonra da silkinip devam etti. “Bu da eşim Julia.”

Ashley ise kinayeli bir şekilde araya girdi.

“Yani mükemmel Julia.” dedi gözlerini devirirken.

“Memnun oldum.” diye yanıt verdi Kristen yapmacık gülümsemesi yüzünde donan kadına gülümseyerek.

“Biz de.” dedi Julia sadece.