Brandon tokat yüzünden acıyan yüzünü ovuştururken olduğu yerde kalakalmıştı. Bir yandan her şeyi yanlış anladığı için Leydi Shaw'ı sarsmak bir yandan da peşinden gidip yakaladığı an onu öpücüklere boğmak ve lanet cadısız geçirdiği bir hafatanın acısını çıkarmak istiyordu.
Kahya onun geldiğini haber verdiği zaman Brandon'ın heyecandan eli ayağına dolaşmıştı. Yeni yetme delikanlılar gibi tepki gösteriyor olmak istememesine rağmen bunu engelleyemiyordu da. Yanında bulunan Beatris'in ise şaşkın haline tepkisi bolca gülmek olmuştu. Elini kolunu nereye koyacağını bilmediğinden yardımına Beatris yetişmiş onu düşünme zahmetinden kurtarmıştı. Leydi Shaw odaya girdiği an Brandon bir çok duyguyu birden yaşadı... Onu tekrar görmenin içinde yarattığı tarif edilemez bir mutluluk genç kadının zayıfladığını fark ettiğinde gizemli bir üzüntüye bürünmüştü.
Tüm bunların üzerine Leydi Shaw Eglinton Şatosundan ayrılacağını söylediğinde Brandon kesinlikle Leydi Shaw'ı boğmak istedi. Daha önceden düşündüğü gibi onu bir kuleye kapatma planını uygulamaya geçirmesi bile gerebilirdi. Leydi Shaw gidemezdi. Gitmemeliydi... Genç kadın vakur bir tavırla bu konuda ısrarcı olduğunu belirtip odadan ayrıldığında Brandon kendisini tutamamış günlerdir hayalini kurduğu dudaklara bir kez daha dokunabilmek için Leydi Shaw'ın ardına düşmüştü. Leydi Shaw'ın dudaklarını hatırlayınca kanı tekrar alev aldı. Ona dokunduğu anda kendini başka bir diyarda hissediyordu. Leydi Shaw'ın da bunu hissediyor olmasını dilemişti. Bunu hissetmesi için elinden geleni yapmıştı. Sonucu ise yanlış anlaşılma ve bir tokat olmuştu.
Beatris'in yanına döndüğünde eli hala yanağındaydı. Kendisine bir kez bakan Beatris kahkaha atmaya başlamış ve kolay kolay susmamıştı. Üstüne üstlük bunların tam üstüne bir de Henry gelmişti.
'Bir az önce evden ayrılan kişi Leydi Shaw mıydı?'
Brandon kızarmış yanağını fark ederek eğlenmiş görünen Henry’ye ve hala kahkaha atan Beatris'e sinirli gözlerle baktı ve hepsine lanet okuyarak kendine bir içki hazırlamaya girişti.
'Henry buna inanabiliyor musun? Leydi Shaw bizim korkunç Eglinton Dükümüze tokat atmış.'
'Açıkçası Beatris biraz önce Leydi Shaw'ın yüzünü gördüğüm için buna kesinlikle inanabilirim. Seni öldürmediği için şanslısın Brandon.'
'Lanet olsun dalga geçmeyi kesin. Beatris'i benim aşığım sanıyor.' Bu sözler Hery'nin yüzündeki ifadeyi ve Beatris'in kahkahalarını kesmeye yetmişti.
'Ben... Ben özür dilerim Brandon.'
'Özür dilemen gerekmiyor Beatris. Sen bir şey yapmadın.'
'Beatris'i onunla tanıştırmadın mı Brandon?'
'Tanıştıracaktım fakat o sırada bahsedilen konu yüzünden bu aklımdan çıkmış.'
Bu sözlerden sonra herkeste derin bir sessizlik oluştu. Beatris ve Henry kuzenlerdi. Ve ikisi de Brandon'un yakın arkadaşlarıydılar.Brandon ailesinin ölümünün verdiği kederi ve ilk aşkında yaşadığı hezimetin acısını onlar sayesinde atlatabilmişti. İçkisini yudumlarken ne yapacağını düşündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklenmeden Gelen
Historical FictionBir tarafta ailesinin ölümünden sonra kendini İngiltere'ye giden bir gemide bulan ve yalnızlığı kemiklerine kadar hisseden Amerikalı zengin güzel Cordelia Shaw... Diğer tarafta çapkınlığıyla sosyetede nam salmış bir şeytan kadar yakışıklı Eglinton D...