Büyük Gün

13.3K 870 34
                                    

  Mırıltılar... Eşya sesleri... Hafif bir esintiyle beraber taşınan afyon kokusu... Kar ve Gölgenin uzaktan gelen mutlu havlamaları... Küçük bir baş ağrısı... Sonra hatıralar... Lancaster Dükü... Lord Rudland... Bebek ihtimali ve Brandon... Brandon! Brandon! Brandon!

  Cordelia gözlerini bir panikle açtığında kendisine şaşırarak bakan iki koca gözü görünce elinde olmadan ufak bir çığlık koparttı. Kendine geldiğinde bu koca gözlerin Leydi Lancaster'a ait olduklarını fark edip utandı. Leydi Lancaster'ın gözleri kızarmış gözüküyordu ve Cordelia'ya içten bir şefkatle bakıyordu. Cordelia onunla konuşmak için ağzını açamadı çünkü bebek konusunu öğrendiğinden emindi. Bir bebeği olma ihtimali vardı ve bu da Brandon ile o işi yapmış olduklarının belirtisiydi. Lord Rudland'a sinirli bir şekilde bunu söylemek başkaydı, kendisine annesi gibi davranan Leydi Lancaster'a söylemek başka... Gözleri dolan Cordelia bir şey demeden öylece yatmaya devam etti. 

'Biliyor musun Richard'a hamile kaldığımda henüz Leydi Lancaster değildim.' Cordelia yaşlı kadına şaşkınlıkta baktığında onun yerinden kalkıp hizmetli ziline doğru yürüdüğünü gördü. Zili çalınca da yanına gelip yatağın kenarına oturdu ve Cordelia'nın elini sıkıca tutarak konuşmasını sürdürdü.

'Rudland Kontunu görmek hatıralarımın canlanmasına sebep oldu. Aynı babasına benzediğini söylemem yanlış olmaz. Babasının içindeki ateş onda da var. Ah bana öyle bakma lütfen şekerim. Zamanında bu konuyu bizzat kendim gözlemleme fırsatı buldum. Tabi senin Eglinton Dükünün babasını da yakından tanıma fırsatı bulmuştum. Ah gençlik işte… Birçok flörtüm olduğunu saklayacak değilim. Bazen eskiler bir araya geldiklerinde hala benim dedikodumu yaparlar. Her neyse söylemek istediğim kocamla tanıştığımda diğer herkes benim gözümden çoktan silinmiş ve ben evlenmeden önce ona kendimi vermiştim bile.'

'Leydim bunu bana neden anlattığınızı sormamın bir sakıncası var mı?'

'Bunu sana anlatmamın sebebi Cordelia benim doğru adamı bulana kadar birçok kişi tanımış olmam. Sen ise benim gibi bir hayat yaşamadın. Gözlerinin Eglinton Düküyle açıldığını bile söyleyebilirim. Onun senin için doğru adam olduğunu bana söyleyebilir misin?'

  Cordelia dolan gözlerini kırpıştırarak düşünmeye başladı. Leydi Lancaster'ın neden böyle bir soru sorduğunu anlamaya çalışmaktan başı ağrımaya başlamıştı. Brandon'ın onun için doğru insan olduğunu biliyordu. Eğer doğru kişi olmasaydı yaptığı bu kadar canını acıtır mıydı? Cordelia ondan başkasını düşünemiyordu ve düşünmek bile istemiyordu. Aklında, kalbinde ve ruhunda sadece o vardı. Evet, Brandon onun için kesinlikle doğru insandı. Cordelia bunu tam anlamıyla idrak edince nedense içine tarifsiz bir acı doldu ve daha fazla tutamadığı gözyaşları kendilerini bırakmaya başladılar.

'Ah şekerim ağlıyorsun. Al bu mendili lütfen. Bunu seni üzmek için sormamıştım. Ben sadece anlamaya çalışıyorum. Eğer Eglinton Dükü senin için doğru kişiyse neden ondan kaçmaya devam ediyorsun? Bu sana acıdan başka bir şey vermeyecek.'

'Leydi Lancaster eşinizle tanıştığınızdan sonra size bir başkasının dokunmasına izin verdiniz mi? Hayır mı? Peki Brandon benim için doğru kişi olabilir ama belki de ben onun doğrusu değilim demek ki. Yoksa bir başkasına nasıl dokunabilirdi ki? İnsanın kalbi bir sevdiği için atarken bir başkasına dokunmak bu kadar kolay mıdır?'

Beklenmeden GelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin