; s e v e n ;

662 86 56
                                    


Luke, Hood'ların evine geldiğinde görmek istemeyeceği bir görüntü ile karşılaşmıştı.

Michael ve Crystal'ı yiyişirken görmek pek hoş değildi. Belki de bunu yatak odalarına gidip yapmaları gerekiyordu. Çünkü kesinlikle Luke şuan iğrenmişti.
Michael, elini Crystal'ın tişörtünün içine sokarken (Öğkkk) Luke daha fazla bakamayacağını anlamıştı. Bu yüzden hızlıca evin kapısını çaldı.

Bay Hood evin kapısını açtı. ''İçeri gel, Luke.'' dedikten sonra bağırdı. ''Joy? Arabada seni bekliyorum!''

Luke içeri girdiğinde Bayan Hood aşağı kata inmişti. ''Calum'a fazla abur cubur verme, tamam mı Luke?''

Luke kafasını sallayınca Bayan Hood dışarı çıkarak kapıyı kapatmıştı.

Sarışın çocuk o sırada, Calum'ın burada olmadığını fark etmişti. ''Calum?'' Bağırarak mutfağa girdi. Burada değildi. ''Calum?'', tekrar bağırdı.
Alt katta olmadığını anlayınca yukarıya çıktı. ''Hey, Calum?'' Onun odasına yürüdü ve kapıyı açtı. Ancak burada da değildi.

''Calum, lütfen. Eğer 5 saniye içinde yanıma gelmezsen cebimdeki çikolata ve şekerlerden alamayacaksın.''

Luke'un tehdidine rağmen Calum görünürde yoktu.

Üst kattaki tüm odalara baktı, saklanabileceği tüm yerleri gözden geçirdi. Esmer çocuk nerede saklandıysa iyi saklanmıştı, çünkü Luke hem üst hem alt kata bakmasına rağmen onu hala bulamamıştı.

''Bu oyunun hemen bitmesini istiyorum!'' Luke umutsuzlukla bağırdı.

Koltuğa oturup 3 saati öyle geçirmeyi planlarken, bir yere bakmadığı aklına geldi. Koşarak kapıyı açtı ve bahçeye çıktı. Michael ile Crystal kendi bahçelerinde değildi, sanırım işlerini yukarıda devam ettiriyorlardı.

''Calum?'' Luke, onu çimenlere oturmuş, başka bir çocukla konuşurken buldu. ''Seni evin her köşesinde aradım.'' İki çocuğun yanına çökerken Calum'a bakarak ''Yanındaki arkadaşın mı?'' dedi.

''Evet.'' Calum gülümsedi. ''Bu Ashton. Ateşli çocuğun kuzeni.''

Ashton kaşlarını kaldırdı. ''Michael'dan mı bahsediyorsun?'' dedi. ''Onun ateşli olduğunu sanmıyorum.''

''Ateşli kelimesinin ne anlama geldiğini biliyor musun?'' (Sözlükteki anlamı Luke Hemmings az önce baktım) Luke, gözlerini Ashton'a çevirdi.

''11 yaşındayım. Biliyorum.''

''Ben 11 yaşındayken...'' Luke'un sözünü Calum kesti, ''Kimse senin 11 yaşındaki halini merak etmiyor Lukey.''

Sarışın çocuk göz devirdi. ''Her neyse. Hadi içeri girelim.''

Calum başını olumsuzca salladı. ''Hayır! Ashton ile kalmak istiyorum.''

''Ashton'ın evine gitmesi gerek.'' Luke ayağa kalktı. Böylece iki küçük çocuğun kafalarını gökyüzüne çevirmesi gerekti. Luke çok uzundu.

''Öyle mi? Michael bana, saat 10'a kadar burada durmamı, çünkü Crystal ile bir işinin olduğunu söyledi.'' (Edepsiz püü) Ashton kollarını göğsünde birleştirdi.

''Pekala. O zaman ikiniz benimle gelin. Dışarısı soğuk. Konuşmalarınıza içeride devam edebilirsiniz.'' Luke arkasını dönüp evin kapısına yürürken, Calum ve Ashton ''Pekala.'' diyerek onu takip etti.

baby sitter ;; mukeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin