Luke evinin kapısını açtıktan sonra evin içinde abisinin adını bağırdı. Şuan konuşmak için ona ihtiyacı vardı.
''Odamdayım!''
Sarışın çocuk merdivenleri çıkarak abisinin odasına geldi. Kapıyı tıklatarak ''Gir.'' kelimesini duyduktan sonra içeriye girdi. (Ailemin Luke'u örnek alması gerekiyor) ''Konuşabilir miyiz?''
Jack, ''Elbette.'' dedi. Ancak elindeki telefonda Subway Surf oynamaya devam etti. Pek ilgili gözükmüyordu.
''Yüzüme bakacak mısın?'' Luke, Jack'in yanına geldi.
''Sanmıyorum.'' Jack söyledi. ''Gerçekten iyi oynuyorum, yanmak istemiyorum.''
''Birinden hoşlandığında bana söyle, sana tavsiye verebilirim demiştin.'' Luke dudaklarını ısırarak (Dudaklarını değil de kalbimi ısırmış gibi hissettim) abisine baktı. Jack'ın umursamazca ''Hı hı.'' demesinden hoşlanmamıştı.
Bu yüzden telefona rastgele dokundu. Abisine tren çarpınca ''Artık yüzüme bakabilir misin?'' dedi.
''Birazdan bakabileceğim bir yüzün olmayacak.'' Jack kaşları çatık bir şekilde ayağı kalktı. ''O kadar önemliyse oyunu durdurabilirdin, seni yerden bitme.''
''1,93'üm.'' Luke göz devirdi.
''Evet, her neyse.'' Jack telefonunu yatağının üstüne bıraktı. Sonra ise büyükçe sırıttı. ''Oh, bekle. Ne dediğini şimdi anlıyorum. Sen birinden mi hoşlanıyorsun?''
Luke mavi gözleriyle kardeşine bakarak kafasını salladı. Utanıyordu.
''Ne zamandır hoşlanıyorsun?'' Jack yatağına oturduktan sonra yanına birkaç kez vurdu. Luke yanına oturduğunda ''15 dakikadır.'' cevabını vermesiyle Jack gülmesini tutamadı. Sesli bir şekilde kahkaha atmaya başladı.
''Ciddi bir şey sanmıştım. Eminim yarın bu hoşlantın geçer.'' Gülmesinin yerini sırıtma aldı.
Luke ofladı, ''Bilmiyorum. 15 dakikadır sadece onu düşünüyorum.'' Elleriyle oynamaya başladı.
''Eğer hoşlantın geçmezse, bana tekrar söyle. Ki, geçeceğinden şüphem yok.'' Jack, Luke'un omzuna hafifçe vurdu. ''Bu arada, onu ne kadar zamandır tanıyorsun?''
''Birkaç gün oldu.''
Jack ''Odamdan çık.'' dedi. ''Benimle dalga geçiyor olmalısın.''
Luke somurtarak, Jack'e hiçbir cevap vermeden odadan çıktı ve kendi odasına yürüdü. Kapıyı açtıktan sonra kilitleyerek pencerenin yanına geldi. Dışarıyı izlerken Michael'ı düşünüyordu.
Hood'ların evinden çıkarken Michael onu görmüş, ve eve bırakmayı teklif etmişti. Luke bu teklifi kabul ederek arabasına binmişti. Yol boyunca konuşmuşlardı. Luke şakalar yapıyor, Michael gülüyor, Luke gülüşünü izliyordu. Bir süre sessiz kalmışlardı ve sarışın çocuk, kırmızı saçlı oğlanın (olmayan şwşdöwödf) yüzünü incelemeye başlamıştı. Ansızın aklına Crystal gelmişti, kıskandı. Önüne dönüp yolu izlemeye, Michael'ı düşünmemeye çalıştı. Ama yüzü gözünün önünden gitmiyordu.
Ve Luke o dakikalardan beri Michael'ı düşünüyordu.
***
Bu bölüm de olmadı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baby sitter ;; muke
FanfictionLuke bir evde çocuk bakıcısı, Ve Michael bu evin yanında oturuyor.