baby sitter ;; muke

; f o u r t e e n ;

''Bahçeye bakalım mı?'' Luke, tuttuğu el feneriyle kapıyı gösterdi. ''Orada olabilirler.''

Michael kafasını salladı. Birlikte bahçeye çıktıklarında, Luke, Michael'ın yanından yürüyor ve kesinlikle ondan ayrılmıyordu.

Tüm bahçeyi turladıktan sonra kimseyi bulamamışlardı. ''Polisleri aramalıyız.'' Michael, Luke'un gözlerinin içine baktı. Sonsuza kadar bakabilecekmiş gibiydi.

''Biraz daha arayalım.'' Luke sarı saçlarını karıştırdı.

''Bence yeteri kadar aradık. Bakmadığımız yer kaldı mı?''

Luke cevap verecek iken, arkasından ona dokunan ve ''Böö!'' diyen bağıran şey yüzünden daha önce hiç korkmadığı kadar korkarak atabildiği kadar sesli bir çığlık attı.

Michael'a da aynı şey olmuştu, ancak onun tepkisi ''Siktir,'' diyerek elleriyle yüzünü kapatmak olmuştu.

Luke ve Michael'ı korkutanlar ise kahkahalara boğulmuştu.

Michael arkasını döndüğünde Ashton'ı görmüştü. Sarışın çocuğun arkasına baktığında Calum görüş açısına girmişti.

''Bu fikir kimin aklından çıktı?'' Michael kalbinin çok hızlı atmasını umursamayarak konuştu.

Luke, gözlerini kaçırdı. ''Hadi içeri girelim.'' Calum'ın elini tutarak evin içine yürüdü ve Ashton ile Michael'ı yalnız bıraktı.

Mavi saçlı çocuk bedenini Ashton'a çevirdi, ''Bunu sen yapmak istedin, değil mi?'' dedi.

''Eve gitmem lazım, annem beni çağırıyor.'' Ashton başka bir şey demeden yan eve doğru koştu.

''Annen şehir dışında, ahmak!'' Michael'ın bağırmasına rağmen, Ashton geri dönüp ona bakmamıştı.

.

.

.

Ertesi gün, Luke tekrar Hood'ların evine gitmişti. Bu sefer Michael orada değildi.

Bir süre Calum ile oyun oynadı. Daha sonra Calum resim yapmak istediğini söyledi. Luke 2 resim kağıdı ve boya kalemleri getirdi, masaya oturdular ve resim yapmaya başladılar.

Calum bir araba resmi yaparken, Luke ne yapacağını düşünüyordu. Resimde berbattı.

Esmer çocuğun resmi bitmek üzereyken, aklına bir fikir geldi.

Bir çöp adam çizdi. Saçlarını sarıya boyadı, dudağına bir çizgi çizerek piercing yaptı.

Bir tane daha çizdi. Bu çöp adamın saçları maviydi, kaşında iki nokta vardı, bu da onun piercingiydi.

Kırmızı saçlı çöp adamın yanına bir kız çizdi. Saçları mordu. El ele tutuşuyorlardı.

Sarışın çöp adam onlara bakıyordu ve mutsuzdu. Mor ve kırmızı saçlı olan ise gülümsüyordu.

''Gerçekten Michael'ı seviyorsun.'' Calum, Luke'un resmine baktı.

Luke'un gözleri doldu, ''Crystal varken onunla hiç şansım yok.'' Gülümsemeye çalıştı.

Esmer çocuk, ona sarıldı. ''Seni üzgün görmek istemiyorum, Lukey.''

Luke sarılışına karşılık verdi. ''Ben de kendimi üzgün görmek istemiyorum.''

***

Dizimi masaya çarptım acıyo