Luke, Michael'ın dudaklarına fazla bakmadan gözlerini onun gözlerine çıkardı. ''Kötü bir rüya görmüştüm. Aklıma geldi. Gördüğüm en kötü rüya olabilir.''
Michael gülümsedi, ''Ne hakkındaydı?''
Luke ne cevap vereceğini bilmiyordu. Michael'ın bunu soracağı aklına gelmemişti. ''Umm...'' Dudaklarını yaladı. ''Gaylar hakkındaydı. Bu iğrenç, değil mi?'' Luke cevap beklercesine ona baktı. Eğer Michael homofobik değilse gay olduğunu ona söyleyebilirdi.
''Hayır,'' dedi. ''İnsanların yönelimlerine karışmak hoş değil, Luke. Belki de diğer koltuğa geçmeliyim.''
Michael kalkmak üzereyken Luke, ''Özür dilerim.'' diyerek kalkmaması için kolunu tuttu. ''Sadece homofobik olup olmadığını öğrenmek istiyordum. Nasıl konuya gireceğimi bilemedim. Ben de homofobik değilim.''
''Neden bunu öğrenmek istiyordun?'' Michael koltuğa geri oturdu.
Luke, yüzünü mavi saçlı çocuktan çekerek önüne döndü. ''Nedeni olmasına gerek yok.''
''Ben biseksüelim.'' Michael, o bakmasa bile Luke'un yüzüne baktı.
Luke bunu duymasıyla beraber, gözleri büyükçe açılarak Michael'ın yüzüne bakmıştı. Hala içinde onu öpmek isteği vardı. Ancak yapamayacağını biliyordu. ''Ciddi misin?''
Michael kafasını sallayarak onayladı. ''Crystal ile çıkmaya başlamadan önce birkaç erkekle çıkmıştım. Crystal'dan ayrılırsam bir erkekle çıkabilirim. Gay isen benim için sorun olmaz. Bana söyleyebilirsin.''
''Gayım.'' Luke, Michael'a onu sevdiğini de söylemeyi istedi. Bu saçma olurdu, çünkü Michael'ın bir sevgilisi vardı. Kim Crystal gibi güzel birini (yav he he), Luke gibi çirkin birine (he amk he) tercih ederdi ki?
En azından o, böyle düşünüyordu.
''Tahmin etmiştim.'' Bu sefer Michael önüne döndü.
''Nasıl?''
''Bana yakın davranıyorsun. Ayrıca okulda seninle gezerken erkekleri kestiğini görmüştüm.'' Sırıttı, ''Bana da çok bakıyordun.''
''Bakmıyordum!'' Luke seslice söyleyince Ashton ve Calum'ın gözleri istemsizce Luke'a dönmüştü.
''Beni gözlerinle soydun.'' Michael ayağa kalktı. ''Crystal'dan ayrılırsam senin erkek arkadaşın olacağıma söz veriyorum.''
Michael mutfağa yürürken Luke ''Nereye gidiyorsun?'' dedi.
''Mutfakta sıçacağım.'' Michael, içeriye girdiğinde sarışın çocuk ayağa kalkmıştı. Ashton ve Calum'ın ona baktıklarını gördüğünde ''Saklambaç oynayalım mı?'' dedi. ''Karşı komşuya saklanabilirsiniz.''
Calum kalkarken ''Tamam!'' dedi. ''Ebe sensin. Gözlerini yum, Lukey.''
''Çabuk saklanın.'' Luke az önce oturduğu yere yüzüstü yattı ve gözlerini kapattı. Yanından Ashton da giderken Michael'ın gelmesini bekledi.
Yaklaşık 3 dakika sonra Michael elinde bir bardak ile gelince ''Lukey?'' demişti. Luke ona Lukey dediği için gülümserken ''Efendim, Mikey?'' diyerek yüzünü ona çevirdi.
''Götünü göstermeye çalışıyorsan başardın. Güzel bir göte sahipsin.'' dedi. ''Calum ve Ashton nerede?''
Luke ikisinin de olmadığını yeni fark edermiş gibi şaşırmış numarası yaptı. ''Bilmiyorum. Uzanmak istemiştim. Henüz 2 dakika bile olmadı.''
''Şaka yapıyorsan komik değil.''
Luke koltukta oturur pozisyona geldi. ''Gerçekten bilmiyorum.''
''O zaman o güzel götünü kaldır ve onları aramama yardım et.'' Michael bardağıyla birlikte üst kata çıktı. ''Alt kata bak!''
Luke, Michael görmese bile başını sallayarak onayladığında Ashton ve Calum'ı aramaya başladı.
***
Yazarken pörfekt oldu diyorum ama okuduktan sonra mrystal kadar çirkin yazdığımı fark ediyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baby sitter ;; muke
FanfictionLuke bir evde çocuk bakıcısı, Ve Michael bu evin yanında oturuyor.