27.bölüm

1.3K 97 157
                                    

İyi okumalar;♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar;♡

❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄


Bitkin bedenim, uzun bar sandalyesine yayılmışken belimden üste de geniş mutfak tezgahına yayılmıştı. İleriye doğru uzanan kollarımı burnumu çekerek oynatırken tezgaha yapışmış yanağımı hızlıca çekerek minik bir acıya neden oldum. Gözlerimi kırpıştırarak kendim gelmeye çalışırken tezgahın hemen ilerisinde duram 'peçete dağına' kısa bir bakış atıp, peçete kutusuna uzandım. Tutup hızlıca çekerken kutu ters dönmüş, onu da kâle almamıştım.

Ağzımın içinden söylenerek geri başımı koyarken tezgahın üzerine konan şeyin sesi mermere yaşlı kulağımda çınladı. İrkilerek başımı geri kaldırırken başımda dikilen Miray'a dikleşmeden gözlerimi diktim.

Önüme koymuş olduğu kovaya bakıp ne bu der gibi başımı salladığımda gözlerini peçetelerimin üstünde gezdirip"Çek şunları mutfak tezgahından."diye söylendi.

Hıh, Miray işte tam karşınızda. O ben hasta olunca iyi davranmaz. Canım cicim diyip şefkat göstermez. Hasta olduğuma pişman eder. Kendime dikkat etmediğim için bana kızar. Ve şuanda tam öyle bir durum içerisindeyiz.

"Her yere sümüklerini atıyorsun şuan da bak!"diyerek kovayı bana doğru itekledi. "Ne var yani bu soğukta ceketle geziyorsun etrafta. Ben soğuktan etkilenmem havalarına mı girmeye çalıyordun." dedikten sonra yüzünü saçma bir şekle sokup elini sallandırdı."Havan sönmüş biraz."

Ben göz devirerek kovayı kendime çekerkem zorla uzanıp içine doldurmaya başladığım peçetelere göz ucuyla bakıp buzdolabına yöneldi."Bide arabayı orda bırakmış. Allah'ım sen akıl fikir zikir, bir şeyler ver işte bu kıza ne olursun."

"Miray,"diye sızlanırken son peçeteyi de içine atıp tüm gücüm tükenmiş gibi derin bir nefes vererek kolumun üstüne koydum kafamı. Saçlarım yüzümü kapatırken sesimin bulanık olmasını umursamadan"Çok fena başım zonkluyor. Lütfen üstüme gelme ya."dedim.

Söylediklerimin işine gelen kısmını dikkate alırken"Daha çok zonklar senin o başın." diyerek yanıma kahvaltılıkları koymaya başlayınca cümlesinde ki çok kelimesine uzun bir soluk harcaması saçlarımın arasından hayretle ona bakamama neden oldu.

Yutkunarak tezgaha koyduklarına bakarken miğdemin bulanmasımdan dolayı ağzımdan minik bir öğürtü çıkınca Miray gözlerini büyülterek bana baktı."Ne!?"diyerek elindekini sert bir şekilde masaya bırakıp devam etti."Yiyeceksin bunlardan. Yemezsen iyileşmessin faslına geçmemi istemiyosan gag guk yapmadan yiyeceksin!"

Dudağımı bükerek ayaklarımdan birini sandalyeden aşağı sarkıttığımda, yemek yedirmeye çalışan kızgın anne bakışları ilk yüzümde sonra bacağımda gezdi. Bir adım gerileyip elini arkasındaki çekmeceye uzattığında içini bir müddet karıştırdıktan sonra iki tane çatalı gürültüyle masaya bıraktı. Birini eline geri alırken bana doğrultarak"Git istersen. Çatalı karnına sokana kadar yaşarsın."dedi.

Kar Tanelerinden Aşka Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin