20. bölüm

1.3K 119 104
                                    


İyi okumalar ❤;

❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄

"Genelde tesadüfler felaketleriyle gelir bana. Ama bu sefer farklı oldu, ilginç."

"Ben tesadüflere inanmam."

"Öyle mi? Neden?"

"'Tesadüf, inanmayanların kadere taktığı isimdir' demiş bir şair. Bende böyle düşünüyorum sanırım."

Başını anlayışla sallayıp güler yüzle adama baktı. Kendisini yansıtan bir gülümseme olduğunu gördüğünde suratında, memnuniyetle tekrar önüne döndü. Şu sıralar, gerçekçi bir gülümseme ilk defa beliriyordu suratında.

"Canın sıkılırsa, sessiz ve yalnız kalmak istersen, buraya gel. Seni ağırlamayı çok isterim."

Camdan tasarlanmış, restorantın dış alanını kapsayan, küçük masalardan oluşmuş ve akşam olmasına dayanarak insanların seyrek olduğu bir yerde kahve yudumluyorlardı. Bir yandan da Defne hemen yanı başındaki manzarayı seyre dalıp gidiyordu.

Kar manzarası.

Çıkıp çocukça oynamamak için kendini oldukça sıkıyordu ve muhabbetinden hoşnut olduğu karşısındaki adamı dinliyordu. Elleri arasındaki porselen kupa'yı biraz daha çevirdi ve samimiyetle konuştu."Gelirim valla. Buranın babana ait olduğunu bilmek gerçekten çok güzel."

"Öyle. Beklerim. E ben buraya uğradığım kadar aynı zamanda İstanbul'da da kalıyorum. Mutlaka daha sık buluşmalıyız."

Oluşturulmuş kısa planlar beliren neşesine neşe katıyordu. Yanındaki camdan üstüne vuran soğuğu sıcak kahvesini içerek gidermeye çalıştı. Aldığı tadın ve sıcaklığın hoşnutluğuyla"Benim sana borcum var unutmamak lazım. Ve kabanınız. Bende kaldı. Şuan yanımda değil ama İstanbul'da  buluşursak onu da teslim ederim size. Burda olmanız birazda bu yüzden çok mutlu etti beni."dedi.

Adamın kaşları anında çatılmıştı. Elini süratla iki yana sallayıp asla böyle bir şeyi kabul etmediğini belirmişti bile."Lütfen. İyiliklerimi karşılıklı beklemeden yaptığımda, geri dönüşü bana samimi bir gülümsemeden fazlası olsun istemiyorum. Bırakın da ikimizide borcu olmasın."

"Ama bu mümkün değil. Ben aklıma geldikçe çok rahatsız olurum. Sonuçta taksici oldukça inatçı ve huysuz biriydi. Resmen kurtardınız beni elinden. Siz gelmeseniz zor bırakırdı peşimi. Zaten siz de hatırlıyorsunuzdur."

Gülümsedi adam."Hatırlıyorum."

"Çok afedersin ama şurda hödük gibi dikiliyorsun! Ne var yani az daha bekleseniz vericem diyorum. Ne diye anlamıyorsunuz!"

"Ben bilirim senin gibileri kızım! Hiç boşuna ağzını yorma! Paramı almadan ne şurdan şuraya giderim, ne de seni gönderirim!"

Elleri bedenini soğuktan korumak için kollarına sarmalanmış, ama asla başarılı olamayarak kendi de soğuğa yenik düşmüştü. Uçuşan saçları yüzünü bir türlü rahat bırakmıyor, katvekat sinirlenmesine neden oluyordu.

Gözlerini gökyüzüne dikerken"Alacağın olsun pislik herif! İnsan bir uyarır, bi bir şey der. Ama yok! Kendileri daha çok  keyiferiyle meşkul oluyor!"diyerek kocaman bir sitem'de bulundu Ömer'e.

Kar Tanelerinden Aşka Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin