Tanıtımdan sonra ilk bölüm.Bu bölüm tanıtıma göre fazla alakasız ve sakin geçmiş olabilir ama asıl olaylar geçiş bölümünden sonra.☺🙃☺🙃
^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^
Güneş perdenin kenarlarından odaya sızarken tiz bi alarm sesi yankılandı etrafta.
Kulaklarına dolan sesle ağlamaklı bi şekilde mırıldandı ve elini rasgalale havada sallayarak bulup susturdu kız.Ağır gözleri yavaş yavaş açıldığında karşısında gördüğü valizle anca anlayabilmişti bugünün ne olduğunu.Normalde katiyen alarm kullanmazdı, eğer bi yere gerçekten geç kalmak istemiyorsa tabii.Gözleri mutlulukla parladı ve büyük bi hızla dikleşti yatakta. Her ne kadar heyecanlı olsada uyku mahmurluğundan çıkamamış gözlerini ovuçturup önüne düşen saçları rasgale arkaya attı.Üstündeki örtüyü fırlattığında yere düşmesini umursamadan pofidik terliklerini ayağına geçirip hızla kapıya yöneldi.Kendi odasının karşısında ki kapıya dayanıp açtığında beklediği gibi bir görüntüyle karşılaşmıştı. Kaldırmakla uğraşmaktan, ilk defa mızmızlanmadan sevinçle yanına gitti ve arkadaşının üstüne atladı kahkahayla.
"Miraay kalk hadi! Bugün gidiyoruz işte!"
Altında ezilen arkadaşı acıyla kıvranıp başının altındaki yastığı zorlukla kaldırdı ve kafasına geçirdi.
"Defne ezildim ya kalk üstümden!"
"Ya konu o mu!? Giriyoruz diyorum!"
"Nere-" dedi ve devamını getiremden duraksadı. Sonradan beynine dank eden şeyle Defnenin gülüşlerine karşılık verdi.
"Oha bugün gidiyoruz!"
Defne hatırlamasıyla üstünden çekilip ayaklandı."Gidiyoruz! Sadece ikimiz, iki hafta tatil. Derslerde yok, insanlar yok, gürültü patırtı yok."
Miray da yatağından kalkıp ayaklandı."Hiç bi sömestr tatili bu plandan daha iyi olamaz.En iyi arkadaşımla hayalini gerçekleştirmek."
Defne Miray'ın sözleriyle derin bir nefes aldı ve odasından geri çıkıp kendi odasına gitti.
.
Hayatı boyunca hiç kar görmemiş biri olmanın verdiği kırıklık var içimde.Belki sıradan gelir bi insana,'ne kaybeder ki görmese'der.Ya da 'bunda üzülücek,her gece düşünüp hayalini kurucak ne var' der.İstenebilicek onca şey varken hemde.Ama öyle değil. Nasıl olur da o eşsiz manzarayı sadece resimlerde, hayallerde ve rüyalarda görebilirim.
Kar tanelerinin eşsiz desenleri...hiç biri birbirine benzemezmiş mesela. Onlara olan hayranlığım bunu ilk öğrendiğimde kat ve kat artmıştı. Hiç kar yağmayan bi yerde yaşamak çok acınası, tüm kışı yağmurla geçirmek çok sade gelmişti.
Rüzgara büyük bi ahenkle karışıp, aheste aheste gökyüzünden aşağı iniyor, en sonunda da bitki örtüsünü saf bir beyaza boyuyormuş o tek bir kar tanesi, diğer kar taneleriyle birleşip..
Soğuk ve karanlık bir gecenin ardından sabah kalktığında her yerin bembeyaz olmuş olmasını görmek çok güzel bi şeymiş.
Onu bilmiyorum.
Kar taneleriyle ilgili, karlarla ilgili bi çok şey biliyorum.
Ya da hiç bi şey bilmiyorum.
Öğrendiğim, elle sayılamayacak kadar çok olan bilgilerin, hissedilmeden hiç bi işe yaramadığını biliyorum.
Ne hissettirdiklerini bilmiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Tanelerinden Aşka
Hayran KurguHavada savrulan kar tanelerini, onlar gibi savrularak takip ederken aslında seni aşkına doğru götürdüklerini bilebilir misin? Sadece hayallerini süsleyen kar tanelerinin, bi zaman sonra hayallerinde yer açtığın aşka götürebilir mi? Peki o masum tane...