|3.Bölüm- Deniz Kıyısında
"Bilinmedik bir hüzün var içimde, bir gariplik. Anladım ki ya ben fazlayım bu şehire ya da biri eksik"
-Can Yücel
Not: Eksik parçanı bulman dileğiyle...
Şarkı önerisi: Tuğkan-Geber
°°°
⏳
Karşımdaki iki katlı eve bakarken üzerimde beyaz uzun bir elbise vardı ve saçlarım omzumdan aşağı dökülüyordu. Yeşilliklerle dolu bahçesi yalancı bir cenneti andırırken yavaş adımlarla eve ilerlemeye başladım. Demir bahçe kapısını açıp içeri girdiğimde bahçenin bir kenarında da salıncak olduğunu farkettim.
Beyaz, kocaman bir salıncak.
Burası neresiydi? Evin büyük ahşap kapısına doğru ilerleyip zaten açık olan kapıyı ittirdim. İçerideki eşyalara göz gezdirdiğmde genelde kahverengi tonlarının hüküm sürdüğü evin üst katından gelen cılız bir ağlama sesi kulaklarımı kapladı.
İçimi endişe kaplarken bu sefer hızlı adımlarla merdivenlere yöneldim. Merdivenleri tırmanırken tenin tene çarpma sesi beynimde bir şeyleri uyandırmaya başladı.
Allah aşkına burası neresiydi?
Hemen sonra bir çocuğun anne diye haykırışını duymamla içimi daha da korku kapladı. Kız çocuğuydu. Adımlarımı sıklaştırırken üst kata vardığımda kapısı açık olan tek odaya koşarak girdim.
Yarı açık kapıyı sonuna kadar açarken gözlerim, kocaman odayı taradı. Ve görmekten korktuğum şeyi görmüş oldum.
Bağıran kadın annemdi.
"Anne" diye haykırırken perişan halde duvara yaslanarak çöken biriciğime koştum. Başını iki elinin arasına almış ağlıyordu.
Allah'ım ne oluyor?
Ellerimi ellerinin üzerine koyup çekmeye çalıştım. Ama o farkına varmamış gibi hiçbir tepki vermedi. Zaten ben de başarılı olamadım.
"Anne,burdayım bak ben. Lütfen ağlama."Söylediklerim benim duyduğumla kalırken havada toz bulutu gibi dağıldı.
Duymadı, tepki vermedi...
Gözlerinden akan her yaş benim yüreğime kor olup düşmeye başladı. O kadar içli ağlıyordu ki... Omuzları çökmüş, saçı başı dağılmıştı. O yüzyılın yükünü sırtına almış gibiyken ben de ağlamaya başladım.
"Anne"
"Anne lütfen cevap ver"
"Anne korkuyorum"
O hâlâ tepki vermezken duyduğum sesle kafamı belki de başından beri orada olan ama şimdi ağlama sesiyle farkettiğim bebeğe çevirdim.
Onun ağlama sesiyle annem de kendine gelirken, sabahtan beri etki edemediğim kadın o bebeği kucağına aldı ve "Ağlama kuzum" demeye başladı.
Bakışlarım tekrar bebeği bulurken nasıl farkına varamamıştım. Sağ gözümden bir damla yaş akarken hızla sildim onu. Ve onun yerini başka bir su damlası aldı.
Annemin kucağındaki bebek, bendim.
Annemin bakışları bir noktada sabitlenince gözlerindeki o korkuyu yaratanı öldürmek istedim.
Bakışlarım, annemin baktığı yöne gitti ve onu gördüm.
Babam...
Bize doğru yaklaşıp elini havaya kaldırınca "Hayır" diye bağırdım lakin bu hiçbir etki yaratmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzü Ve Deniz
Novela Juvenil"İnandır beni" "Neye" "Aşka" Kafamı iki yana salladım. "İnanmadığım şeye bir başkasını inandıramam" Derin bir nefes aldı. "Tamam o zaman. Beraber inanalım"