11.Bölüm-Yangınlı Şiir

1.4K 110 57
                                    

|11.Bölüm-Yangınlı Şiir

"Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı. Çünkü o, benim için bütün insanlığın timsaliydi..."

Sabahattin Ali/Kürk Mantolu Madonna

Şarkı Önerisi: Emir Can İğrek-Yangınlı Şiir

Bölüm ismini en güzel şarkılardan birinin isminden almaktadır.. İyi okumalar🖤

^

"Her şeyi düzeltebilirim, onu da, kendimi de kurtarabilirim. Neden olmasın? Ben hayata bağlanmak için ona muhtacım, o idare edilmek için bana muhtaç... Ben onu görmeden evvel hayatın manasını bilmiyordum, bulamamıştım. Şimdi görüyorum ki, o da bensiz yaşayamayacak... Söyledikleri doğru, en az doğru görünenleri bile doğru... Birbirimize rastlamadan evvel ki hayatımız sahiden birbirimizi aramaktan başka bir şey değilmiş... Ne aradığımızı bilmeden aramak... Şimdi içim rahat, aradığını bulan ve başka bir şey istemeyen biri gibi sükûnet içindeyim...

Dünyada bundan büyük bir saadet olur mu? Böyle en felaketli günümde beni en mesut insan olduğuma inandıran bu hislere fena, çirkin şeyler diyebilir miyim?

Herkes ne diyecek?... Fakat bu ana kadar herkesten ne gördüm ki? Bana en yakın olanlar dahil olmak üzere, bu herkes dedikleri şey, beni üzmekten hayatımı manasız bir hale sokmaktan başka ne yaptı? Bu yaşıma kadar en iyi zamanlarım tam manasıyla yalnız kalabildiğim günler olmuştu.

Ömer yakınlığıyla beni memnun eden, bana saadet veren ilk insan...

Herkes kim? Emine teyzeler mi? Ahlaksız eniştem mi? Hiç bir şeyden haberi olmayan zavallı anneciğim mi?... Bunların uğrunda bugüne kadar çok şeylere katlandım, şimdiden sonra beni rahat bırakabilirler... Ben de onları rahat bırakırım... Beni öldü farz etsinler...

Burada güldü ve Ömer'in ellerini sıktı: "Tam yaşamaya başladığım bu andan itibaren beni öldü saysınlar...""

Dudaklarımda ufak bir gülümse oluşurken yanımda dikilen iki beden silüeti kafamı okuduğum kitaptan kaldırmamı ve kendilerine çevirmemi sağladı.

"Selam!"

Gözlerim Buse ve adını bilmediğim bir kızla rastlaşırken gülümsedim.

"Selam"

Buse, gözünün önüne gelen kıvırcık kumral saçlarını kulağının arkasına sıkıştırırken kahverengi gözlerindeki sevecenlikle beraber
"Oturabilir miyiz?" diye sordu.

"Tabii ki" deyip gözlerimi sandalyelere çevirdim ve sırtına hırkamı astığım bir sandalyeden hırkamı aldım.

İkisi de karşıma otururken Buse'nin yanındaki kızıl saçlı kız, mavi gözlerini utangaç bir edayla gözlerime değdirdi. Porselen gibi bir teni vardı ve kesinlikle çok güzeldi.

"Selam" dedim onun çekimser bir edayla bakmasına karşılık.

Dudaklarında ufak bir tebessüm meydana gelirken ellerini havaya kaldırdı ve işaret diliyle cevap verdi.

Olduğum yerde mıhlanırken kısa bir şaşkınlık yaşadım ve cevap veremedim. Çok normal bir şeydi ama o an bunu kesinlikle beklemiyordum.

Yüzümdeki şaşkınlığı hızlıca silerken dişlerimi göstererek gülümsedim ve onun gibi ellerimi kullanarak cevap verdim.

"Nasılsın?"

Bu sefer o kısa bir şaşkınlık yaşarken mavi gözlerindeki mutluluk beni tam orada hayatı düşünmeye itti. İnsan nasıl olur da bir ağacı görebildiği için bile mutlu olamazdı?*

Gökyüzü Ve DenizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin