Prolog

16.4K 541 53
                                    


İsim annesine...

12 Kasım 2017

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

12 Kasım 2017

Lacivert gece semayı kaplamış bir örtü gibiydi. Yağmurun habercisi bulutlar güneşin doğacağı yeni diyarlara doğru aheste aheste süzülürken ortalık buram buram toprak kokuyordu. Genç adamın sabırsız adımları Arnavut taşlı kaldırımı adeta dövüyordu. Yanından bir bir geçtiği heybetli çınarların elveda demeye hazırlanan taba yaprakları hüzünlü bir türkünün son mısralarını fısıldar gibi duruyordu.

Allah biliyordu ya, sanki genç adamın aklından geçen onlarca düşünce hızla kanına karışıyor ve kalbinin odacıklarına hücum ediyorlardı. Küçük bir oğlan çocuğu gibi nefesi kesilene kadar koşmamak için sakin olması gerektiğini sık sık telkin ediyordu zihninde.

Gül Çıkmazı  yazılı tabelayı görür görmez adımları biraz daha hızlandı ve engel olamadığı bir tebessüm keskin hatlı yüzüne yayıldı. Birkaç dakika sonra nefes nefese apartmana giriş yaptığı sırada asansörün en üst katta olduğunu fark etti ve ağzının içinde bir şeyler mırıldanarak merdivenlere yöneldi.

İkişer üçer çıktığı basamaklar nihayet tükendiğinde göğsü küçük bir serçe gibi hızla inip yükseliyordu. Fakat tüm bunlara rağmen heyecanı ayaza meydan okuyan bir kardelenden farksızdı.

Kahverengi ahşap kapıya uzandığı esnada kapıyı aralayıp ay gibi parlayan yüzüyle ona gülecek olan kadının hayali her zamanki gibi ela gözlerinin önüne serilmişti. Fakat hayal gerçekleşmedi. Kadının terliklerinin parkede çıkardığı o ses adamın kulaklarına ulaşmadı. Birbiri ardına kapıyı döven yumruklar bir karşılık bulamadı. Ay yüzlü kadın, kapıyı açmadı.

Ve o gece adam hayata küstü,

Kadınsa adama...


Güzden GüzelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin