3/1 Anlaşma

5.5K 533 162
                                    

Duvardaki büyük saatin yıpranmış tik takları başka diyarların nabzı olmak üzere çoktan yola çıkmış, ortamdaki sessizlik adeta  surete bürünüp tam karşıma dikilmiş, boyumu aşan derdim odanın ortasındaki idam sehpasında yerini almış öylece bekliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Duvardaki büyük saatin yıpranmış tik takları başka diyarların nabzı olmak üzere çoktan yola çıkmış, ortamdaki sessizlik adeta  surete bürünüp tam karşıma dikilmiş, boyumu aşan derdim odanın ortasındaki idam sehpasında yerini almış öylece bekliyordu.

Derdimin dermanı olmasını istediğim adam halen kapının girişinde duruyor, ne içeri bir adım atıyordu ne de dışarıya. Alçin'in sorusu hecelere hatta harflere ayrılıp salonun içinde dört dönmüş, zihnimin karanlık sokaklarında epeyce soluklanmıştı.

Ağzından çıkacak bir kelimeyi beklerken gözlerim ona bakmak için çıldırıyor ama ilk kez devreye giren mantığım bakışlarımı o hariç her yerde dolaştırıyordu.

Sessizliğin içine hapsolduğu kum saatindeki son tane de aşağıdaki kızgın çölle buluştuğunda boğuk sesi kulaklarıma ulaştı. ''Sen ne dediğinin farkında mısın?''

Cevabı beni zerre şaşırtmazken incitmedi de.

''Ona yardım edebilecek bir akrabası ya da arkadaşı yok,'' Alçin'in tane tane başladığı açıklaması abisinin suyuna gitmek ister gibiydi. ''Hazır birkaç ay Ankara'dan uzaklaşıyorken onu da al yanına. Ne kaybedersin ki? Yemeye içmeye düşkün biri değil, yük olmaz sana.''

''Sen gerçekten delirmişsin.'' Ali'nin tahammül sınırlarının zorlandığı aşikardı. Tek kelime etmedim.

''Yavrum,'' dedi Ayşen Hanım yumuşak bir şekilde. ''Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? Bekar oğlumu Belinay gibi genç ve güzel bir kızla bırak Kocaeli'ni yan odaya bile yollamam.''

Alçin aslında bu cümleleri duymaya hazırmış gibi sakince dinledi ve koltuğunda hafifçe öne kaydı. ''O zaman,'' dedi ardından feci bir öneri sunacakmış gibi bir tonda. ''Evlensinler.''

Gözlerim yuvalarından fırlarken ellerimin buz kestiğini hissettim. Bu o koca ağaçtan inerek evden kaçmamdan bile fazlaydı.

''Ne yani,'' dedi Ali sonunda salona doğru bir adım atarak. ''Onu bir evlilikten kaçırıp başka bir evliliğe mi sürükleyelim? Bu mudur muhteşem planın?''

''Gerçek bir evlilikten söz etmiyorum. Ankara'ya dönünce ayrılırsınız. Formalite,''

''Kusura bakma küçük hanım. Senin küçük dünyanda yazdığın senaryolar benim gerçeklerime çok uzak. Bir hukukçunun özgeçmişi her şeyidir. Özgeçmişimi bir boşanma vakasıyla lekeleyemem. Hele de formalite bir evliliğin sonucu olarak.''

''Resmi nikahtan söz etmemiştim zaten. O kadarıyla uğraşmaya gerek yok.''

Ali'nin sinirle parmaklarını sıktığını gördüm. Tam ağzımı açıp her şeye son verecekken Ayşen Hanım önce davrandı. ''Yeter,'' dedi oturduğu berjerden kalkarak. ''Belinay'ı birkaç gün misafir eder ve bu meseleye bir çözüm buluruz Allah'ın izniyle. Konu kapanmıştır.''

Ardından sakin adımlarla salonu terk etti. Utançtan yerin dibine geçecekmiş gibi hissederken ne yanımda oturan Alçin'e ne de Ali'ye bakamadım. Dedemin beni düşürdüğü şu durum halen o kadar inanılmazdı ki. Daha birkaç gün evvel tanıdığım insanlara sığınmış yardım dileniyordum.

Güzden GüzelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin