Bir insan hiç mi mutlu olamaz? Hadi diyelim mutlu oldu, neden bu kadar kısa sürer bu mutluluk? Mutluluk neden yerini yoğun acıya bırakır? Ben neden çirkinim? Neden her hayalim "Gitmeee!" dememe rağmen birer birer suya atlayıp boğularak beni de nefessiz bırakıyorlar? Canımın yandığını bile bile neden Onur konusunda üstüme geliyorlar? "Yeter bu kadar mutluluk haydi şimdi geberene kadar acı çek." benim seçmediğim -seçmek istemeyip başka kalmadığı için üstüme yamanan- yaşam felsefem galiba. Nedenini de doğru dürüst anlayamayıp kendine söv, sen üzgünken gelip sana "Gün için misafir gelecek, patates soy, püre haline getir, havucu en küçük yerinden rendele, -ki burada elimi de rendelemiş bulunmaktayım- patatesleri ceviz büyüklüğünde yuvarlayıp havuca batır, süpürge yap, perde tak." desinler, ödev var desinler, fizik sınavı girecek desinler, ne kadar istesen de öyle ölümcül hastalığın falan olmasın. Şebnem Ferah- Sen hiç, hiç oldun mu? benden bana gelsin.
Ben bu duyguyu ne zaman tadacağım? Sevilmek. Ya neden böyle bilemiyorum ama laner ergenlik hormonlarım yüzünden de isyan etmekten, intihar etmeyi ve kaçmayı düşünmekten de sıkılmadım değil. En son ne zaman yazmıştım? He evet pazar günü. Yani tam bir hafta önce. 1 haftada düşüncelerimin değişme hızını düşünmek ister misiniz? Bence yapmayın öyle şeyler. 1 hafta önceki mutluluğunu geri istesem de Hakan Akkaya çıkıp "Yok öyle bir dünya!" sözünü tokat gibi yapıştırıyor. Neyse baştan başlayayım. Geçen hafta okula gitmek için sabırsızlanıyordum aptal aşık olaraktan. Amaaa pazartesi sabahı 4- 4.30 gibi karın ağrısıyla uyandım zaten rüyamda da survivorda olduğumu ve orada da karnımın ağrıdığını falan fistan görmüştüm. Oturdum sandalyeme geçmesini bekledim. Geçmedi tabii ki. Her neyse 1 saat sonra falan ezan okundu, ben gittim annelerin odasının kapısını tıklattım geldim yine yerime oturdum. Odadan çıktığında annem şaşırdı çünkü normalde bu saatlerde malum yerimde tatlı pirecikler uçuşurdu. Psikopat psikopat duvara baktığımı görünce anladı tabii önceki 2 geceki gibi o gece de rahatsızlandığımı. "Neden uyandırmadın?" dedi ama sanki-uyandırsaydım-acımı-geçirtebilcektin bakışı attım hemen. Midem de bulandığı için yatağımda yatmaya korkuyordum. Babam babaannemi uyandırmak için aşağı kata indiğinde ben de fırsattan istifade onların yatağına yattım hemen. Ağrım ve bulantım geçmedi ama uyumaya zorladım kendimi. Sabah alarmım çaldı, uykusuz ve ağrılı olduğum için kapattım hemen. Sonradan uyandığımda saat 9'a geliyordu.Ahsen aradı bizim sınıftan benim dışımda 3 kişi daha zehirlenmiş falan. Lanet okul bizi zehirleme keyff yaptı ulam! Anneme "Gitmek istiyorum iyiyim ders kaçırmayayım." dediysem de (amacım Onur'u ve okulda olacakları görmek) dinletemedim. Göndermedi. Bir de üstüne üstlük "Yat aşağı!" dedi. Saygılar. Ben de aşağı kata inip kanepede yattım. Yanlış anlamayın espri yapmıyorum canım sıkıldı annenin "Dolaşma miden bulanacak yine gel yat." sözüne uydum. Kısmen. Tableti ve okuma kitabımı alıp aşağıya indim. Kahvaltıda da normalin aksine anca bir dilim yiyebildim. Annemin başımın etini yemesine rağmen #staystrongrabia #direnrabia şeysileriyle inat ettim ve gitmedim hastaneye. Kim sever ki hastaneleri? O ilaç kokusu, ağlayan çocuklar, sahneye çıkacakmışsın gibi basan heyecan... O gün sınıftan Ceren ve Elif'in doğumgünleriymiş ve sınıfta pasta yemişler. Pasta. Ne zamandır ilk defa gitmemezlik yapıyorum, onda da pasta yiyorsunuz ne kadar mükemmel! Bütün gün yas tuttuğumu hatırlıyorum. Salı günü uzun tenefüste Ahsen'le biz A sınıfının kızlarının yanına gidip voleybol oynadık yine Onurlar da basketbol oynadılar. Çıkışta otobüste aktarma oldu ve ben ayakta kaldım. Otobüs doldu, yanımdaki kadın küçücük yere sıkıştırdı sonra Onur ve arkadaşı bindi ben hiç bakmadım, o başka tarafa bakarken baktım anca falan. Eve gelince mesaj attım.
-Selam nasılsın
+İyi sen :) (Piç gülüşünü yediğim)
-İyi :) bu arada otobüste yanında arkadaşın olduğu için tepki vermedim bir öyle bir böyle davrandığımı düşünmeni istemem. (Yalan. Yanında arkadaşı olması benim için sadece bir bahane. Orada çok heyecanlı olduğum ve utanç da olabilir tanımlayamadığım duygularla penceleştiğim için tepki vermemiştim. Bir yandan da 'arkadaşların o kadar gitti konuştu, sen konuşmayarak her şeyi bok ediyorsun, bunun da içine ettin be!' düşüncesine sahiptim tabii)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Yolum
SpiritualBu benim hayatım, benim bakış açım, benim düşüncelerim. Ergenlik de olsa, hayat yolum. Öğrenmek ister misiniz? Tren kalkıyooorr...