Bir okul gününü daha devirip yatağıma kurulup öyle yazıyorum şuan arkadaşlar. Perşembeye sunacağım tarih ödevim olmasa geceye kadar hayal kurup öyle uyurdum direkt ama 'tedbirli öğrenci' olarak bu akşam yapıp yarın akşam rahat etmeyi düşünüyorum. Bir ara acaba inek falan mı oluyorum lan yoksa diye düşünüp efkarlanmıştım ama kendime tedbirli öğrenci ismini verdim. Ödevini bir gün önceden yapıp son akşam pişmanlık duyup evrene sövmüyorum. Öğrencilik hayatımda, ki 9 sene de azımsanamayacak bir rakam benc, bir ilki yapıp ödevlerimi son güne bırakmamayı planlıyorum. Biyoloji sınavına çalışmayı da sonraya atmasam güzel olacak aslında.
Aslında anlatacağım sayfalarca şey vardı. Ne oldu?Annem araya girip iş verince kafam dağıldı ve hepsi çorbaoldu ve evde her bela benim üstüme aralıksız geldiği için gözlerinden ateş saçarak odama kilitledim kendimi. Şuan İSTİSNASIZ kiminle konuşursak konuşayım, ona patlarım. Daha önce test edilmiştir, onaylanmıştır. Bu evden de içindekilerden de nefret ediyorum. Okuldan eve gelirken kıskanmış ve sinirli bir halde yürüyordum. Eve geldim ve Aman Tanrım! İş üstüne iş....(buralar hep küfür, yazar terbiyeli olduğundan yazmadı.) Yemek yap, çamaşır katla, hangi mandıradan alındığı belli olmayan alican abim "Noldu, sesin çıkmıyor?" sorusuna "Senin gibi bir abim var daha ne olsun" de, onun tanımlayamadığım sesleri çıkarıp içeri gitmesini gör, sofrayı topla, makineye diz, çay koy, tarih ödevini yapmak için bilgisayara geçtiğinde, birkaç dakika sonra bilgisayar kafayı yiyip kapansın, geri açtığında her tuşundan ayrı bir ses çıksın, sinirle pat diye kapat, çorabının yıkanmadığını öğren git yukarıdaki kapıyı köy ağası gibi tekmeyle aç, çorabı alıp elinde yıka, gerizekalı büyük abin işim var demene rağmen çayı demlemeyip aşağı insin,ulan öküz benim zaten cinlerim tepemde, ödevimi yapacağım, sırf erkeksin diye hiçbir işe karışmayacak mısın e be hayvan, e be it, eline mi yapışacak ulam.- sonra bide git sinirden ağla, dünyaya söv, o anda da arkadaşın mesaj atsın"okuldan kaçma keyff" sana da güzelce sövdüm umarım alınmazsın canım arkadaşım. Anca uyursam geçebilir bu sinir. Belki. Yeminle elim ayağım titriyor. Oraya buraya kafa atasım, onun acısıyla daha çok ağlayıp evdeki satırla "Önüme gelene bin satır" deyip deyip önüme geleni doğrayasım var.
Oysa o okulda ne kadar da mes-uttum hem de baya baya mes-ut.-mesutun üst kademesi-18.18, 20.20 ve 21.21 denk geldi ama hayır tabii ki inanmıyorum. Şuan onu da dövesim var bide o otobüste yanına oturduğu tanımadığı kızı. İnsan tanımadığı birinin yanına oturur mu ulam kaldır kızı arkadaşınla otur oraya dimi ama? Ben de otobüste erkeğin yanına oturuyorum ama konumuz bu değil. Otobüs kartımda kalan 10 kuruşa, görüş alanımı kapatan teyze ve abiye, arkamda oturan, yanlışlıkla saçımı çeken çocuğa, tırtıklı duvarlarımıza, sürekli çıkıp çıkıp duran bantlara, adaptörün korku filmlerindeki gibi kırmızı olan ışığına, şuan göremediğim,ki illa biri vardır, sokaktaki insanlara, marketteki kasiyerlere bile gıcık oluyorum şuan, o derece.
1. paragrafı yazarken gayet normaldim, o paragrafi bitirince annem başladı zaten. Ve sonuç oratada: Sinir krizi geçiriyorum. ÇOCUĞUNA İŞ VERME, İŞ VERMEYİ ÖĞRET ANNE.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Yolum
EspiritualBu benim hayatım, benim bakış açım, benim düşüncelerim. Ergenlik de olsa, hayat yolum. Öğrenmek ister misiniz? Tren kalkıyooorr...