Bırakma Beni!

518 20 3
                                    

Selin'in anlatımından...

Selin: Ayaz aç gözlerini! Ayaz ne olur aç gözünü yalvarırım. Nasıl bir babasın sen ha nasıl! İnsan oğlunu vurur mu?!

Mehmet :Onu ben vurmasaydım o beni vurup öldürecekti ama gelinim.

Selin: Pislik herif! Yardım edin! İyi de yapacaktı seni vurmakla.

Mehmet: Görüşmek üzere gelinim.

Selin: Ayaz aç gözlerini hadi  dayan kurtulacaksın bekle. Nerde bu telefon. Ayaz ne olur dayan yapma bana bu acıyı yaşatma Ayaz!!

Selin yatağın köşesinde sıkışmış telefonu alıp 112'yi tuşladı. 

Selin: Ne olur yardım edin eşimi vurdular çok kanaması var ne olur? 

...

Selin: Adres... Adresi veriyorum  ............... hızlı olun lütfen! Dayan Ayaz kurtulacaksın dayan! Bırakma beni Lütfen!

İki saat dakika sonra...

İki saati aşan süre içerisinde Ayaz hala ameliyattaydı. Bir allahın kulu bile haber vermiyordu durumuyla ilgili. Kapının önünde volta atarken en sonunda doktor çıktı kapıdan. Doktoru görür görmez dibinde bittim adamın. Sorular soruyordum bağırıyordum çağırıyordum sanki söyleyeceği kötü şeyleri ört pas etmek için ama en sonunda yüzleştim gerçeklerle tabi ne kadar yüzleşme denirse buna.

Selin: Eşimin durumu nasıl??

Doktor: Hasta geldiğinde kalbinin 10 milim altından vurulmuştu ve bir kurşunda akciğerlerine isabet etmiş. Sadece akciğerin üstündeki kurşunu çıkarabildik durumu çok kritik. Yarın öğleden sonra tabi eğer bir aksilik çıkmaz ise ameliyata tekrar gireceğiz ve kalpteki kurşunu da alacağız. Eğer onu da şimdi alsaydık vücudu dayanamazdı. Durumu dediğim gibi çok kritik. Kendinizi her iki olasılığa da hazırlamanızı öneririm.

Selin: Nasıl ya şimdi Ayaz ölebilir mi ? Bizim Ayaz dan bahsediyoruz değil mi karıştırmadık ? Ona bir şey olmaz ki o hep sapa sağlamdır o hep güçlüdür.    

Sinirden kahkaha atmaya başlamıştım. Kriz geçireceğimi anlamıştım ama onu durdurmak için çok geçti artı histerik kahkahalarım ve gözümden akan yaşlarla doktorda anlamış olacak ki beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

Selin: Ölecek ha Ayaz hahahaahaha...

Doktor: Hanımefendi sakin olun.

Selin: Ölecek...

Birden gözlerimin kararmasıyla kendimi yere doğru bıraktım zaten ondan sonrasını ne bana sorun nede ben söyleyeyim. Zaten her şey koskoca bir karanlıktı.

Birkaç saat sonra...

Kaç saattir yattığımı bilmesem de kalktığım gibi yoğun bakıma gittim Ayazımın yanına. Şu bilmem kaç saat içinde bile zayıflamış ve çökmüştü. Ayaz'ı seyrederken odaya birden doktorlar doluşmaya başladı meğerse Ayazımın kalbi durmuş doktor elektro şok cihazı ile şok verse de Ayaz buna tepki vermiyordu. Ayaklarım da takat kalmadığında yere çöküp ağlamaya başladım elimden başka hiçbir şey gelmiyordu çok boktan bir durumdu içinde bulunduğum durum. Odanın kapısı açıldığında ayağa fırladım .

Doktor: Selin hanım Ayaz Beyi ameliyata tekrar almamız gerek ve bu ameliyat Ayaz Beyin yaşayıp yaşamayacağını belirleyecek. 

Ayaz yine ameliyata giriyordu... Belki de en tehlikelisine...

4 saat sonra...

Selin: Ne oldu doktor durumu nasıl

Doktor: Hasta atlattı selin Hanım. Tabi bu ilk 48 saat bizim için önemli. Eğer uyanırsa her şey çok daha iyiye gidecek emin olabilirsiniz.

Selin: "Teşekkür ederim çok teşekkür ederim "deyip doktora sıkı sıkı sarıldım.

46 saat sonra...

2 gündür hiç uyumamıştım ama Ayaz da uyanmamıştı.

Eli ile elimi sıkınca cin çarpmışa döndüm  adeta. Yüzüne bakınca gözlerini açmaya çalıştığını fark ettim.

 Selin: A..Ayaz uy..uyandın.Na..nasıl hissediyorsun? Ağrın v..var mı?

Bunların hepsini ağlayarak söylüyordum.

 Ayaz: Se..selin s..sakin ol g..güzelim b..ben iyiyim.

"B..ben d..doktoraa haber vereyim hemen."diyip koşarak koridorda
bağırmaya başladım

Selin: Uyandı uyandı doktooor!!

Doktor la beraber odaya girdiğimizde. Doktor Ayaza sorular sormaya başladı.

Doktor: Nasıl hissediyorsunuz Ayaz bey ?

Ayaz: Sağ olun doktor Bey. İyiyim.

Doktor: Bugün burada istirahat edin birkaç güne taburcu olsursunuz.

Ayaz: Teşekkür ederim doktor Bey.

Doktor: Rica ederim.

Selin: Ben odada kalabilirim değil mi?

Doktor: Tabi kalabilirsiniz ama sizin de artık uyumanızı tavsiye ederim 3 gündür gözünüzü kırpmadınız. 

Ayaz: Tamamdır doktor bey ben şimdi uyuturum onu.

Doktor: Şimdiden geçmiş olsun Ayaz Bey.

Ayaz ve Selin: Sağ olun doktor Bey.

Ayaz: Selin sen hiç uyumadın mı ?!

Selin: Belki birazcık uyumamış olabilirim

Yattığı yere vurarak "gel bakalım yanıma "dedi

Selin: Canını yakarım olmaz .

Ayaz: Saçmalama gel yanıma.

Selin: Ama canını yakarsam söyle.

Ayaz: Tamam hadi gel.

Selin: Yanına yatıp sıkıca boynuna sarılıp "sana bir şey olacak diye çok korktum"

Ayaz: Merak etme bana hiçbir şey olmaz güzelim. Selin zayıftın daha da zayıflamışsın hiç yemek yedin mi acaba!?

"Hayır". Fısıltı gibi çıkmıştı sesim.

Ayaz: Ah ah S...

Selin: Ne oldu canını mı yaktım Ayaz he ?!!.

Ayaz: Hayır Selin sana kızıyorum. Ben olmasam yemek bile yemeyeceksin yani!

Selin: Ne yapayım ya iştahım yoktu.

Ayaz: Gözlerinde kıpkırmızı olmuş çok mu ağladın bakayım sen he?

Kan resmen yanaklarıma fışkırmıştı. Utanmıştım ya!

Selin: Yok canım ne ağlaması yani öylesine şey olmuştur. Ya ben kimi kandırıyorum belli değil. Çok ağladım çok korktum çok. Sana bir şey olacak diye bırakıp gideceksin beni diye çok korktum Ayaz. Ne yaparım sensiz. Bende gelirdim yanına zaten. Burada kimsem kalmayacaksa ne işim var ki?

Ayaz: Sakın güzelim sakın kendine zarar verme sakın. Duydun mu beni? Hiçbir şey senin canından daha önemli değil bu hayatta. Hadi şimdi uyu bakalım yarın yeni  bir gün. Buradan bir kaç gün uzak kalmak ikimize de iyi gelecek anlaşılan...

Ayaz: İyi geceler güzelim.

Selin: İyi geceler yakışıklım.

İstemeden AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin