Selin: Aslında çok mütevazi ve sakin bir kızdır taki o güne kadar Aras Holdingin kurucusu, Mehmet Aras babasını öldürene kadar.
Ayaz: Çapkın ve bir o kadar da yakışıklı bir genç adam aynı zamanda Aras Holdingin varisi ve babasının bir katil olduğund...
Selin: Ayaz hadi hayatım uyan artık. Ayaz hadi bak son günlerimiz zaten uyanda gezelim biraz. Ayaz...!! Ayaz yanıyorsun sen Ayaz sevgilim aç gözlerini hadi.!
Sabah erkenden kalkıp duşumu aldım ve Ayazı uyandırmaya gittim. Ne kadar seslensem de tepki vermeyince dürtmeye kalkıştım. Ne zaman tenine değdim o zaman ateşler içinde yandığını fark ettim
Selin: Ayaz hadi kalk aşkım. Ayyy ben ne yapacağım elin Paris'inde. Ayaz hadi kalk ta duşa sokayım seni hadi...
15 dakika sonra...
Ayazı nihayet duşa sokabildim ama ateşi hala düşmedi ne yapacağım diye kara kara düşünürken resepsiyonu aramak geldi aklıma. Resepsiyonu arayıp otelin doktoru olup olmadığını sordum o da olduğunu söyleyince oda numarasını verip odaya çağırdım doktoru. Doktor gelmeden Ayazın üstünü değiştirip yatağa yatırdım. Ama Ayaz hiçbir şekilde benimle diyaloğa geçmedi sadece onu taşımam da bana yardım etti. Doktor Ayazı kontrol ettikten sonra bana; ateşinin çok yükseldiğini ve bunun nedenini de karnındaki yaranın açılıp mikrop kapmış olmasını söyleyerek bana açıkladı. Zaten yarası daha kapanmamıştı bizde neler yaptık Ayazla: yürüdük, koştuk, gece bir şeyler yaptık. Ama yarasına hiç bakmadık . Buda benim hatam çünkü Ayaz zaten vurdum duymaz olduğu için bu konularda benim dikkat etmem gerekirdi. Doktor Ayaza ateş düşürücü bir iğne yapıp bir kaç tane de ilaç tutuşturdu elime. O gittikten yarım saat sonra Ayaz kendine gelmeye başladı.
Ayaz: Selin...
Selin: Buradayım bir tanem.
Ayaz: Başım çok ağrıyor benim.
Selin:Ah evet doktor demişti başı ağrıyabilir diye. Dur bakayım hangi ilaç ağrı kesicisi Bir bakayım. Bir dakika bekle getiriyorum şimdi.
Ayaz: Ne doktoru? Ne ilacı? Ne oldu bana ya? Anlatacak mısın Selin yoksa kendi kendimi mi yiyeyim burada güzelim.
Selin: Hayatım sabah seni uyandırmaya geldiğimde baya yüksek ateşin vardı sana seslendim ettim ama sende tık yok. İlk başta tabi çok stres oldum ama sonra dedim Selin kendine gel. E geldim tabi hemen. Resepsiyonu aramadan önce duşa falan soktum seni ama düşmeyince aklıma resepsiyonu aramak geldi tabi onlara sordum doktor var mı diye onlarda var deyince otelin doktorunu çağırttım.
Heyecandan her şeyi hızlı hızlı anlatınca Ayaz boş boş bir baktı yüzüme e tabi o kadar yorgun adam bu kadar hızlı konuşursam olacağı buydu tabi. Ben bozuntuya vermeden devam ettim konuşmaya.
Selin: Anladın mı hayatım?
Ayaz: Aşkım ne konuştun be. Pişman oldum sorduğuma valla. Bulabildin mi bari ilacı?
Selin: Pişman olmuş muş! Sen sordun ayol Allah allah. Al balım ilacaın paşam (!)
İlacı Ayazın ağzına sokup suyu da uzatıp gidecektim ki elimden tutup yanına çekti beni.
1 saat sonra...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
