*DON'T LEAVE ME ALONE | STONY♡

♤26.BÖLÜM♤

Tony:Steve cevabım net kabul etmiyorum.

Steve:Tony bir kere beni dinlesen ne olur?Sadece yanımda olmanı istiyorum o kadar.Seni bırakıp göreve giderken çok mu mutluyum sanıyorsun! Bir kere inatçılığı bırak ve yanımda ol.

Steve Tonynin elini tuttu ve çekiştirmeye başladı.Tonynin ayağı takıldı ve Stevein üzerine kapaklandı Stevede düştü haliyle.

İnsanlar onlara bakarken Tony Stevein üzerinden kalktı ve doğruldu.Burası Tonynin şifresini çözdüğü yerdi.Stevein ajan olduğunu öğrendiği, Tonye silah doğrultulduğu.

Tony:Beni aradın ve seni görmek istiyorum dedin. Saçma salak işlere karıştırmak için aradığını söylemedin. Güzel şeyler söylemeni beklerdim.Mesela beni özlediğini söylemeni beklerdim.Ama sen bana gelmiş bize katıl diyorsun.Kusura bakma ama böyle saçma bir şeyin içinde bulunmam.

Dedi ve elini Steveden kurtarıp binanın çıkışına doğru yürüdü.

Tam kapıdan çıkacağı sırada bir el kolunu tuttu.Dönüp baktığında uzun saçlı, renkli gözlü, maskeli metal kollu bir adam Tony kenara çekti ve kendini duvarla arasına aldı.

Bucky:Arkadaşlarımın üzülmesini hiç sevmem.Ayrıca üzenleri de sevmem.Ayağını denk al Tony Stark.

Tony:Kimsin?

Bucky:MetalArm.

Tony:Baya düşünmüş olmalısın üzerinde.

Dedi ve sırıttı.

Buckynin gözleri parladı ve kırmızı rengini aldı bu sefer Tonynin boğazını tuttu ve havaya kaldırarak duvara çarptırdı.

Tony nefessiz kalmanın verdiği hisle ayaklarını çırpmaya başladı.

O sırada bir kol Buckynin kolunu indirdi.Tony yere indi.Duvara yaslandı ve öne doğru eğilerek nefes almaya çalıştı.

Steve:Sana Tonye dokunmaman hakkında son uyarım. Arkadaşım olman sevdiğim adama zarar vereceğin anlamına gelmez.Sevdiğime zarar verenin nefesini keserim Buck.Onca anının katili olmak istemem.

Dedi Bucky Tonye döndü ve sinirle baktı.Gözleri dolmuştu. Tony böyle sert bir adamın ağlayacağına ihtimal vermemişti çünkü az önce bu adam Tonyi nefessiz bırakmıştı.

Kardeşi yerine koyduğu adamın böyle yapması Buckynin zoruna gitmişti.

Steve Tonyi doğrulttu ve kendine bakmasını sağladı.

Steve:Bak bana.Ben sana zarar gelmesine müsaade etmem ama bunu sadece sen yakınlarımdayken yapabilirim.Seni böyle koruyamam.
Kabul et teklifi.Seni korumama izin ver.

Tony nefes almaya çalışarak ara sıra öksürerek başını salladı.

Steve:Tamam şimdi bana bir serum enjekte edecekler ve bu biraz tehlikeli.Sen eve git ben gelirim.

Tony:Hayır Steve.Bak zaten her gün seni korkarak göreve gönderiyorum gözümün önünde ölmene müsaade edemem.Tehlikeli şeyler yapma Steve.
Sevdiğim adamın gözümün önünde erimesini istemiyorum. Eve gidersem içimin rahat olacağını düşünüyorsan yanılıyorsun.Seni burda bırakıp gidip rahat filan kalamam.

İstemiyorum Steve diyerek başını saçlarına koydu ve ağlamaya başladı.Dizlerinin üzerine çöktü ve saçlarını çekiştirdi.

Steve:Tony artık bu bizim işimiz.Orda çocukların,yaşlıların,gençlerin cinsiyetine,ırkına bakmadan öldürüldüklerini gördün.Onları korumamız gerek Tony.Onlar tamamen savunmasız.Göz göre göre onları ölüme terk edemem.Edemeyiz...

Tony:Tamam git.

Dedi ve Stevein kolunu üzerinden çekti.Steve Tonye son bir kez bakıp arkasını döndü ve gitti.

Tony orda öyle tek başına kalmıştı.Gitmesini istemiyordu ama gitmek zorundaydı.Tony bunu biliyordu.Bilmseydi gitmesine asla izin vermezdi zaten o da gitmezdi.
----------