Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
07.01.2018'de yayınlanmıştır.
V. Bölüm
Gülsüm denen kızın klasik ve sıkıcı hayatı içinde kaybolacağımı düşündüğüm an, kapıyı tıklayarak içeri giren beden ile fikirlerim U dönüşü yaptı. Bu nasıl biriydi böyle? Onlarca manken partnerim olmuştu ama böylesini ilk kez görüyorum. "Aç mısın? Diğerleri evde yok." Odadaki tek kişi ben olduğuma göre bana sorduğundan eminim.
"Biraz acıktım," dedim ve istemeye istemeye ekledim. "Abi." Böyle bir başyapıta abi mi denir? Gerçek beni bilsen şu an salya akıtan sendin canım. Kapıdan ayrıldıktan saniyeler sonra geri gelen yüze baktım yeniden. Sert bir yüzü vardı ama çok ılımlı da duruyordu.
"Gel de yardım et avukat hanım."
Ah evet, ben avukatım değil mi? Gülsüm'ün avukat olduğunu tahmin etmeliydim. Kendini güzel savunuyor. Beni de güzel savunuyordur o zaman. Gülerek yataktan kalktım ve Hakan'ı takip ettim. Giydiği gri eşofmanla bile saklanamayan bir poposu vardı. Kaslı sayılmazdı, spor yapmaya vakti yok gibiydi. Gözleri hep uykulu bakıyordu ama rengi çok güzeldi.
"Benim için şunları doğra güzelim. Bende o sırada pratik bir çorba yapacağım."
Güzelin seni yer. İyi ki annemin karnından ünlü doğmamışım. Bunun sayesinde doğrama işlemini harika yapabiliyorum. Bir gün lazım olacağını düşünmezdim. Domatesleri doğramaya başlarken sürekli Hakan'ı inceledim. Neden bu kadar etkilendiğimi anlayamadım. Onun gibi sayısız erkek gördüm. Gözleri, saçı aynı olan erkekler. Sesi yüzünden mi acaba?
Boğazımı temizledim yavaşça. "Ee abi. Ufukta evlilik yok mu hala?" Bir aslan avını avlamadan önce etrafı kolaçan etmeli.
Hakan kıkırdadı. Gülüşü beni de gülümsetti. "Nereden çıktı bu? Henüz öyle bir şey yok." Biraz kaçamak bir cevap sanki bu Hakan bey. Joker hakkımı kullanmak istiyorum. "Ama biri var herhalde, henüz dediğine göre," diye üsteledim.
Hakan bana döndü ve onun güzel gülüşünü görme şansım oldu. Sen ve ben diyorum fıstık, günah dolu bir gece geçirsek? "Kimse yok Gülsüm. İşlerim çok yoğun, bu tür şeyler için vaktim yok."
Göz göre göre bir yakışıklı harcanıyor. Küresel alarma geçilmeli. Soğanı elime aldım hemen. Soyarken senin için ağlayayım Hakan. Sen ve ben için bebeğim. "Peki sende birileri var mı güzelim?" Sen ne güzel güzelim diyorsun öyle. Sanırım bu test sorusu. Gülsüm benden daha genç olduğuna göre, ağabeyi evet yanıtını hiç beğenmeyecektir. "Tabi ki de yok. Ben tamamen kariyer odaklıyım abicim. O kadar hukuk okudum, önce sefasını sürmeliyim."
Hakan başını aşağı yukarı sallarken ocağı yaktı. Bende soğanları doğramaya devam ettim. Beklediğim gibi ağlamama neden olacak kadar acı değildi. Zaten bir istediğim olsa şaşırırım. Bu beden değiştirme olayı berbat bir durum olsa da, Fatih Soylu denen ego yığınından bir gün uzak kalmak harika bir şey. Üstüne Hakan gibi bir abide de bonusu. Gülsüm'ün bana göre kusurlu bedenine alışmam biraz zor oluyor ama zamanla hallolur sanırım. Zamanla demişken, bu olay ne kadar sürecek acaba? Bize bilgi verecek bir elçi falan inmeyecek mi yukarıdan? Hu hu.
