Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
12.05.2018'de yayınlanmıştır. XII. Bölüm
Gözlerimi yavaşça açtım ve karşımda gördüğüm göğüs yüzünden biraz geri çekildim. Uykudan şiş gözlerim ile bu göğsün sahibi olan yakışıklı adama baktım yavaşça. Sakince uyuyordu. Parmaklarım istemsizce mavi çizgili krem kazağının üstünde dolandı. Bende çok güzel bir uyku çektim. Hakan alt katta uyumak istedi ama o zaman evde kalmasının anlamı olmayacağını, her türlü korkacağımı söyleyince benim odamda uyumayı kabul etti. Benimle uyumayı kabul etmesi ise çok zor oldu.
"Neden benimle uyuyamazsın anlamıyorum!" diye bağırdım en sonunda. Duyduğum en saçma şeydi! Hakan bir şey demeden yatağıma yatıp sırtımı döndüm. "Çok inatçısın, hep böyle mi olacaksın?" sorusuna cevabım hiç gecikmedi. "Hakan burada uyumayacaksan evine git. Yerde uyu diye kal demedim. Uğur'u çağıracağım."
Hemen doğrulduğum için karnım biraz acıdı ama belli etmemeye çalıştım. Yine de Hakan yüzümün ekşimesinden anlamış olacak ki kolumu tutup bana engel oldu. "Uyuyacağım. Ama hemen uyuyacaksın." Hızlı bir baş onayı ile olumlu yanıt verince yatağı süzdü. Bende onu süzdüm.
"Böyle rahat edemeyeceksen sana başka bir şeyler getirebilirim."
"Gerek yok."
O kot pantolon ile nasıl rahat uyuyacak bakalım. Yanıma uzanınca ağzım kurudu birden. Bana dokunmamaya özen gösteriyordu, adeta yatağın ucunda yatıyordu. "Hakan rahat uyumayacaksan gidebilirsin gerçekten. Hiçbir şey için zorlamıyorum seni." Aslında zorluyorum, hem de nasıl.
"Bana birkaç dakika ver. Alışacağım."
Sessiz geçen dakikaların sonunda ışıkları kapattım ve yanımdaki adama sokuldum. O da yatağın ucunda yatmaktan vazgeçti. Kolunu omzumun altından geçirerek kolunda uyumama izin verdi. "Sanırım sana aşık oluyorum," dediğimde bir şey demedi. "Bir girdap gibi çekiyorsun insanı." Bundan sonra ne yaptı, ne dedi bilmiyorum çünkü uyudum. Ve uyandığımda o bana iyice sarılmış, yüzüm göğsüne gömülmüş, bacaklarımız birbirine dolanmış bir haldeyiz. Çenesi alnıma değerek beni ürpertiyor. Saçları o kadar karışık bir halde ki baştan çıkarıcı bir görüntüsü var. Dün gece sevişmiş gibiyiz. Bu karın yarası ile imkansız ne yazık ki.
Dakikalarca hareket etmeyip Hakan'ın ellerini, ellerinin belimi sarışını, boynunu, yüzünü, saçını, kulağını, bir ara doğrularak kalçasını izledim. Uyanınca bir günaydın öpücüğü alma düşüncesiyle heyecanlandım. Ama Hakan uyanacak gibi durmuyor. Uykuyu seviyor gerçekten. Aklıma düşen aydınlık fikirler ile kendimi biraz yukarı çektim. Hakan kıpırdanınca onu öpen ben oldum. Tabi ki dudağından. Üç saniye kadar hissetmedi ve tepki vermedi. Ardından uyanmış olacak ki o da beni öptü. Yaşadığım en tutkulu ve uykulu sabah öpücüğüydü. Kısa süreceğini düşünmüştüm ama yaklaşık otuz saniye nefes almadan öpüştük. Dudaklarımız ayrıldığında konuşamayacak kadar nefessizdim.
