14.03.2019'da yayınlanmıştır.
Son"Su! Su gel buraya!" koşa koşa bahçeye giden küçük kızın arkasından bezgin bir şekilde baktım. Ne kadar da halasına çekmiş bir yeğen! Bahçede koşan Su'yu yakalayan sevgilim, kızın iki kolunun altından tutmuş, havada uçurur gibi salona getiriyordu. "İşte geldi," diyerek Su'yu yere bıraktı. Su bu sefer koşmadı ve uslu bir çocuk gibi olduğu yerde durdu. Fırsattan istifade ederek son tutamı da ördüm ve minik bir topuz yaptım.
"Hala olmak çok zor!" diye bağırırken Furkan ağabeyim smokini ile birlikte içeri girdi. Su onu görür görmez üstüne atladı. Erkekleri seviyor bu kız. "Amca olmak harika bir şey!" diyen Furkan ağabeyime kötü bakışlar atıp sevgilimin koluna girdim.
"Hakan abimden daha yakışıklı olmaman gerekiyordu. Damat o."
Fatih engel olamadığı gülümsemesini gözüme sokarak alnıma bir öpücük bıraktı. "Ama sen de gelinden daha güzel olmuşsun." Gözlerimi kısarak ona bakarken ablam gelin odasından çıktı. "Evet! Biz hazırız!" dedikten sonra, Irmak odadan çıktı. Su hemen Furkan ağabeyimin kucağından inip annesinin bacaklarına doladı kendini. "Anne! Anne!" diye sayıklarken gülümsedim. Ne çabuk büyümüştü bu velet. Doğumunu çok net hatırlıyorum. Irmak suda doğum yapmak için diretse de, Su öyle ani gelmişti ki acil bir normal doğum yapmıştı. Su ismi de bu travmadan geliyor sanırım.
Irmak'ın gelinliği Fransız danteli ile hazırlanmış, dar kesim bir balık gelinlikti. Uzun bir eteği vardı. Saçları topuzdu ve duvak takmıyordu. Sırtı açıktı ve oldukça iddialı bir görünümü vardı. "Harikasın!" derken gözlerimi ondan alamıyorum. Gerçekten öyle güzel ki.
Furkan ağabeyim Su'yu kucağına aldı. Biz de yavaşça bahçeye çıktık. Küçük ve sade bir düğün olacaktı. Aileler, yakın arkadaşlar ve iş arkadaşları. Gerçi Irmak'ın iş arkadaşları magazin dünyasının yarısını oluşturuyordu. Hakan ağabeyimi bahçede görünce hemen gülümsedim. Kesinlikle dili tutulacaktı. Gelinliği ondan gizleyerek seçmiştik.
Önce ablam çıktı ve arkasından alkışlar eşliğinde Irmak geldi. Beklediğim gibi ağabeyim gelinliğe mi dekolteye mi şaşırsa bilemedi. Oldukça komik bir şekilde Irmak'ı izledi. Irmak onun yanına gelip koluna girince şaşkın bakışları birden değişti. Şefkatli ve sevgi dolu biri oldu. Nikah memuru malum soruları sorarken başımı Fatih'in omzuna yasladım ve iç çektim. Ne güzel bir tablo. "Ne oldu? Özendin mi yoksa?"
Fatih ile son konuşmamız evlilik üzerineydi ve ben hala genç olduğumu söylemiştim. Halbuki bunu derken böyle evlenme teklifi mi olur demek istemiştim ama anlamamıştı elbette. Başımı kaldırıp ona dik dik baktım. "Evet. Baksana kızları yanlarında, birbirlerini seviyorlar. Neden özenmeyeyim ki?"
"İki gün önce hiç özeniyor gibi değildin sevgilim."
Tam konuşacaktım ki ağabeyim 'evet' cevabı verdiği için alkışlamak durumunda kaldım. Ardından Irmak aynı cevabı verdi ve yine alkış tufanı koptu. En sonunda birbirlerine kısacık bir öpücük verdiler. Onları izlerken fazlasıyla güldüğümü fark ettim. Çünkü mutluluk bulaşıcı bir şeydi. Su, "Baba!" diyerek ağlarken, Hakan ağabeyim kızını kucağına aldı. Anında susmasına artık şaşırmıyorum. Çünkü bu kız bir baba hayranı arkadaşlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kusursuz İllüzyon
Fiction généraleGülsüm, Hukuk Fakültesini bitirerek avukat olacak genç bir kızdır. Mezun olmasından iki gün önce ise başına garip bir olay gelir. Öyle ki Gülsüm artık iki hayata sahip olacaktır. 18.04.2020 #Fantastik 1. 21.09.2020 #BilimKurgu 1. ©Tüm Hakları saklı...