28.BÖLÜM: DÜĞÜN

1.1K 69 28
                                    

3 gün sonra

Hayattan umduğunu bulamıyor insan. Hayaller kurarken hiçlikte buluveriyor kendini.
Kaderin,kederin ve imtihanın hakim olduğu bir hayatı yaşarken, acıya direnip mutluluğu aramak dünyanın en ağır işi olsa gerek.
Tek başına dünyanın kederiyle uğraşıp nefes alamıyordu. Hayattan kopmuştu tek istediği etrafında gülümseyen insanları görmekti fakat hiç tahmin edemedi, insanların mutluluğunun onun sonu olacağını.

Uyanır uyanmaz alnımda biriken ten yanıma yaklaşan biriyle daha da yoğunlaştı. İnsan sevince , sevildiğini düşünür sebepsizce ama öyle olmuyor insan umduğunu alamıyor kaderinden. Araladığı kapıyı açıp yanıma oturdu Annem.
Daha toplandığım dağınık saçlarımı kulağımın arkasına koyup, okşadı başımı.

" Hayatta hiçbirşey istediğimiz gibi olmuyor kızım. Kaderimiz bizim çabalarımıza bağlıdır. Hayatını ve kaderini akışına bırakırsan o zaman başkalarının kaderini yaşarsın ." Annemin söyledikleri gözlerimi doldururken herşeyi unutmak istercesine göz kapaklarımı gözlerime bir perde gibi indirdim.
Küçükken düştüğümde Annemin göğsüne koyardım başımı , her zamankinden farksız bir şekilde annemin göğsünde sessizce ağladım. Uzunca bir süre böyle kaldık. 'Anneme sarılıp anne çek kurtar beni bu çukurdan ' demek istedim.

Ama sustum üstüme bulaşan çamurdan dolayı onu ağırlığımla çukura çekmekten korktum. Annem yaşlı gözlerini sildi ve yanımdan kalktı.
Ardından ablam girdi odaya ve bana hayattan hala
kopmadığımı bunu engelleyen sağlam bir ipin olduğunu söyledi. Onun için nefes alıyor muşum . Ona ruhum çekildi sadece bedenim var diyemedim sustum. Sabret çok az kaldı dedi, karşılığında Sadece gözyaşı tanelerimi akıtım. Ablam gözlerimin içine bakarak"Affet kardeşim ama aşkta ve savaşta her şey mübahtır " dedi.
Ardından başımda hissettiğim acıyla karanlığa gömüldüm.

...

Başıma giren ağrılar beynimi zorlarken ,sulanan gözlerimle kendimi kahve rengi nevresimin örtülü olduğu yataktan doğrultum. Neresi diye merak etmeme gerek bile yoktu burası Yusuf'un odasıydı. Bu düşünce cansuyla sarhoş olduğu o geceye götürdü beni ve midemde kusma hissi oluştu. Sanki bir çemberin içine hapsedilmiştim ,nereye dolanır sam dolanayım hep aynı noktada buluveriyordum kendimi. Belkide girdaptaydım önce içine hapsolacak,sonra da yitip gidecektim.
"Günaydın ,uyuyan güzel"bakışlarımı sağ tarafta çevirdiğimde koltuğa yayılmış ve yüzünde kocaman bir gülümseme olan bir çift Yusuf'la karşılaştım. Organlarıma nefretin etkisiyle yayılan zehir kaşlarımın çatılmasına sebebiyet verdi. çıplak ayaklarım zeminle buluştuğunda bakışlarım bedenime kaydı.

Dizimin üstünde biten Pembe geceliğim ve omuzlarımdan aşağı belime doğru sarkan kumral saçlarım beni şoka soktu. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum ne yapmam gerektiğini de??.
Yusuf uzandığı koltuktan kalktı ve bana doğru yürüdü bakışlarım adımlarına kaydı ve geri geri gitmeye başladım. Sırtımda hissettiğim acıyla duvara yapıştığımı ve gidecek daha fazla adımın kalmadığını gördüm.

Utancımdan yerin dibine kadar kadar inerken , üstümdeki perdeye kaydı bakışlarım ve tek elimle başımdan aşağı indirdim. Perdenin o tarafını bu tarafını çekip kapatmaya çalıştım. Birkaç adımlık mesafe bırakacak şekilde durdu Yusuf ve ellerini beline beline koyup gülümsedi.
İlk defa siyah takım elbise giydiğini görüyordum.

Bakışları bedenime kaydı ve başını eğip gülümsedi.
Ellerini belinden çekip omuzlarıma koydu" sen hala benim gelinimsin... her ne kadar kabul etmesende." İçimde anlamsız duygular oluştururken cümleleri , bakışları beni çok utandırıyordu.

" Sustum diye senden vazgeçeceğimi mi sandın." Kuruyan gözleri dolmaya başladı, dudaklarındaysa hâlâ mutluluğun imzası vardı. Saçlarımdan geri geri kayan perdeyi tutup saçlarımdan yukarı çekti . Dokunuşu bedenimi titretirken , yakınlığı kalbimi göğüs kafesimden sökuyordu. " Sen benim masum gelinimsin ,n-nasıl olurda bir başkasıyla evlenmeyi düşünürsün." Düşüncelerim çorbaya düşünürken , dudaklarım aralandı fakat utançtan, yaşananlardan diyebilecek hiçbir şeyim kalmamıştı." Beni başkalarında unutmayı mı düşündün." Dolan pınarları boşalırken dudaklarını, dudaklarıma yaklaştırdı."asla vazgeçemem senden" ardından tekrar ,bakışlarımla buluştu bakışları.
Ona sarılmak istiyordum ama yapamazdım. Konuşmaları ruhumu okşuyordu sanki. Bir yandan yakınlığın etkisiyle kızarırken,diğer yandan 'günah ' düşüncesiyle Kalp atışım hızlanıyordu." Hadi gel sana her şeyi anlatacağım."
...

KALBİN BANA EMANET (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin