Bulunan Bölge

3.1K 206 6
                                    

Babamın vücudu sanki içindeki organlar alınmışçasına içeri çekilmişti. Suratı içeri çökmenin yanında hayalet görmüşçesine bembeyazdı. Yani kim ne yaptıysa içindekilerle beraber kanını da almışlardı. Eğer.. Onunda gücü varmışsa... Yani anneme de mi yapacaklardı ? Bunun olmasına katiyen izin veremezdim. 

Dael bir kaç saat önce odadan çıkmıştı. Bağırışını duyup odadan çıkacaktım ki kapıyı açıp bana çarptı. Bravo !! Ahh. Burnum kırıldı sanırım. Elimle burnumu kontrol ettim. Tamam , sağlamdı. O da Arşimet ( suyun kaldırma kuvvetini bulan kişi) gibi "Buldum ! Buldum!" diye bağırıyordu. "Kes sesini" diye bağırdım. İlk önce suratına hüzünlü ifade yerleşir gibi oldu fakat hemen silindi ve yerine neşeyi bıraktı. " Annenin yerini buldum ! " Tanrım! Her zaman annemin orada  olduğunu düşündük. Bizi kaçırdıkları yerde. Ne olursa olsun belki oradadır diye gidip bakmalıydım. Kesinlikle yapmalıydım.

" Çabuk üstüne ceket al. Gidiyoruz." Sesim ilk defa böyle tekdüze ve soğuk çıkmıştı. "Saçmalama ve kendini kaybetme. Orada olup olmadığını bile bilmiyoruz ve eğer oradaysa mutlaka dumansı adamlar da oradadır ! Hiçbir hazırlık yapmadan gidemeyiz ayrıca sabah oluyor, bizi oraya varmadan yakalamalarını mı istiyorsun? " dedi hafif yüksek sesle. Birşey diyemezdim çünkü kelime kelimesine haklıydı. 

Kavgadan beri uyumamış neler yapılabileceğini tartışıyorduk. Kısaca her tartışma yeni bir tartışmayı tetikliyordu. Bende sinirle odama çıktım.

 Yatağımın üstünde mektup duruyordu. Hala okumamıştım çünkü başka bir şey daha çıkacak diye korkuyordum. Yine de zarfı elime aldım ve yavaşça açtım...


Malesef derslerden dolayı yazamıyorum. Ayrıca sınırıda geçemediniz :-( Daha fazla bekleyemedim. Bende yayınladım:-)

Irklar Akademisi (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin