Medya: Sehun, Monster
Müzik: Family Of The Year - Hero18.10.2017
"Baekhyun kim?"
Sehun sesin geldiği duvara biraz daha yaklaştı.
"Se...sen nereden biliyorsun?" Kısıkça konuşmuştu ama Dae duydu.
"Dün gece" diye başladı söze "o Çinli gardiyan sana gelip o kişiden bahsetti. Baekhyundan." Dedi.
Dae de duvara yaslandı, ağrıyan karnında kollarını birleştirdi. Yağmur sesleri ikisininde hücresinde inliyordu.
"Duydum her şeyi Sehun. CCTV'leri ve o adamın seni buradan çıkarmak istediğini duydum..." Bir an duraksadı. Bu acıya dayanamayacağını düşünmeye başlamıştı. Karın kaslarında ince ince ama derinlerde sızlayan acı; artık dayanılmaz bir hal alıyordu.
"İlk gün, ilk dayağımı yediğim gün Luhan sana beni gösterip bir şey ima ettiğinde başını sallamıştın. Hayır demiştin dudaklarınla. O zaman anlam verememiştim ama dün sana açıkça söyledi Sehun. Beni işaret etmişti çünkü hapishanenin sonun geldiğini söyledi , sana herkesin sonunun benimkinden kötü olduğunu söyledi ,o adamın seni buradan çıkaracağını söyledi ama sen yine o gün ki gibi hayır dedin Sehun." Dae hafif bir inleme bıraktı boş hücreye.
"Neden? Tanrı aşkına ,şansın varsa kaç bu cehennemden!" Jong Dae bağırdığında kasılan karnı, sanki soğuk bir bıçak içinden çekiliyormuş gibi ağrımıştı.
"Buradan kaçmayı bırak ben ölmeyi bile haketmiyorum. Anladın mı?" Sankince söylese de Sehun ,sinirlendiğini anladı Dae.
"Anlamadım!" Diye yeniden bağırdı Dae. "Bir bok anlamadım Sehun. Bu kadar gençken neden kendine bunu yapıyorsun?"
"Çünkü ben o adamın ailesini öldürdüm!" Artık Sehun da bağırmıştı. Gözlerinin dolduğunu hissetti genç erkek. Ağlamaktan nefret ediyordu ama gerçekleri kendi yüzüne vurduğunda bu durum kaçınılmaz bir hal alıyordu.
"Eğer..." Dedi Dae. "Ailesini öldürdüğün adam seni buradan kurtarmak istiyorsa onun istediğini yapmalısın. Bunu ona borçlusun çünkü."
Sehun'dan cevap bekledi ama bastırılmış hıçkırık seslerini duydu , yavaş yavaş.
İstediği kesinlikle erkeği üzmek değildi, burada ki çoğu insanın aksine yaptığı şeyden pişmandı Sehun. Her hareketinden, bakışlarından hatta en çok bakışlarından bu anlaşılıyordu. Kendi kendini cezalandırıyordu erkek.
"Bırak seni Tanrı cezalandırsın." Dedi Dae son olarak.
"Benim cezam bu." Dedi Sehun çok geçmeden "Benim cezam kendimi cezalandırmak."
10.12.2017
"Açın artık ısıtıcıları!" Diye bağırdığında Min Seok , Jongin de hemen ardından bağırdı.
"Sıçtığımın yerinde soğuktan öleceğiz lan!" Demir parmaklıklara avcunun içiyle bir darbe savurdu, esmer erkek.
Nerdeyse iki aydır ısıtıcaları bir kez bile açmamışlardı. Aralık ayı olmasına rağmen henüz yılın ilk karı yağmamıştı; havayı da berbat eden buydu. Bir türlü yağamayan kar , kuru soğuğunu yeryüzüne arsızca salıyordu.
İki aydır bu hapishanede cezalandırılan tüm mahkumlar cezanın sonuna doğru bıkmaya başlamışlardı.
Öyle ki Sehun , Jonginin arkasında battaniyeye sarınmış Kyungsoo'yu gördüğünde , gardiyan hücreleri kontrol ederken kendisine küfrettiği için parmaklıklar arkasından -Kyungsoo'ya göre gayet iri gardiyanı- yakaladığını ve kolları arasında adamı nefessiz bıraktığını anımsıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CCTV | Sehun
FanfictionGözlerini az önce gardiyanlardan kaçırdığı anahtar sayesinde açtığı kelepçelerine kaydırdı Oh Sehun. Artık soru sırası Dahlia'daydı. "Sekiz yıldır hapishaneden çıkmadığını duydum. Nasıl onunla yolculuğa çıktın?" Sehun , genç kadına dikkatle baktı...