Medya: Sağ baştan: Min Seok, Kyungsoo, Jongin, Sehun.
Müzik: Taemin- Move
Dahlia'nın ağzından kaçan istemsiz çığlık büyükçe bir el tarafından engellenmişti.
Karışıklıkla kimin onları sürüklediğini göremeselerde, bir köşeye çekilip durduklarında Mark gördüğü uzun adamla şaşkınlığına yenilmişti.
"A-ajussi?" Uzun adamlardan birisi elini bıkkınlıkla alnına götürdü ve yapmacıkça ovdu.
"Hala ajussi diyor şu velet."
"S-siz? Yani Mark sen.... Bir dakika." Diyerek Dahlia derin bir nefes aldı. "Bunlar kim Mark?"
"Ben Park Chanyeol ama tanışmaya vaktimiz yok gibi." Dedi hızla öbür uzun adam." Burdan biraz uzaklaşıp uzun soluklu bir konuşma yapmamız gerekiyor."
"Aslında o kadar da uzun değil." Dedi aksanı farklı olan erkek.
"Sussana Kris." Diye hafifçe fakat sinirle söylendiğinde Chanyeol, Kris dediği adam göz devirmişti.
Yürümeye başladıklarında Dahlia aklında olanları sorguluyordu, bu yüzler ne kadar tanıdık geliyorsa o kadar güvenemiyordu Dahlia.
"Küçük kızla kardeşi! Yürümeyip burda o adamların sizi mahvetmesini mi istiyorsunuz?"
"Ne?" Dedi Dahlia şaşkınlıkla.
"Doğru söylüyor, o adamlar bir şeyler karıştırıyor." Dedi Mark , dikkate alınmak için ablasının kolunu kavrarken.
"Biliyoruz heralde bir şey karıştırdığını." Sinirle kardeşine tısladı "demek istediğim bu adamlara niye güvenelim. Ne malum-" sözü bir anda Kris'in pantolon paçalarına baktığında hatırladığı bir ayrıntı ile kesildi. Gözleri şaşkınlıkla açılırken zaman kaybetmemek için kardeşinin kolundan tutup iki adama doğru adımladı,hızla.
"Siz kimsiniz? Ne alakanız var Sehun'la veya Baekhyun'la mı demeliyim?"
Kris yan bir gülüş hediye etti her şeyi bir anda çözen kadına.
"Belli olmuyor ama zeki birisin. Zeka başa dert olabilir." Dedi hala hızla yürürken.
"Sana soru-"
"Burdan uzaklaşınca anlatacağız." Dedi Chanyeol adındaki genç adam, Dahlia'nın sözünü ilk defa bölerek.
Karşılaştıklarından beri bu işi hep Kris üstlenmişti çünkü.
Uzunca sessizlikten sonra Kris ve Chanyeol eşliğinde bir kafeye girmişti iki kardeş.
"Sorularımı cevaplayın artık." Dahlia garsona 4 kahve sipariş ettikten sonra konuşmaya başlamıştı.
"Sehun ölmedi. Tıpkı düşündüğün gibi." Diye cevapladığında Kris, Dahlia kendini uzunca bir konuşmayı dinlemeye hazırlamıştı. Ama Kris devam etmedi.
"Bu kadar mı?"
"Ha-hayır." Diye ellerini sağa sola salladı Chanyeol. Kristen daha sevimli olduğu kesindi.
"Aklındaki tüm soruları cevaplayacağım. Yalnızca beni dinle." Chanyeol yeniden söz almıştı.
"Bir dakika..." araya giren Marktı "Sehun kim? Baekhyun hyung ne alaka?"
"Sana evde anlatırım ben." dedi heyecanla Dahlia. "Sen devam et Cha-chan..."
"Chanyeol." dedi gülümserken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CCTV | Sehun
FanfictionGözlerini az önce gardiyanlardan kaçırdığı anahtar sayesinde açtığı kelepçelerine kaydırdı Oh Sehun. Artık soru sırası Dahlia'daydı. "Sekiz yıldır hapishaneden çıkmadığını duydum. Nasıl onunla yolculuğa çıktın?" Sehun , genç kadına dikkatle baktı...