Medya: Doğum günü çocuğu 💞
Müzik: Sweet Lies :)))Sehun , Dahlia'yı bıraktığı gibi eve dönmüştü.
Beklediği manzara tam olarak koltukta başını elleri arasına almış düşünen Baekhyun değildi. Kris ve Luhan'ı bekliyordu. Baekhyun'un kolundan tutup buraya getirdiği kadını da evde görmeyi umuyordu ama hiçbir şey beklediği gibi değildi.
"Baekhyun?" Dedi sakince. Kafasını kaldırıp yumuşak bir bakış gönderdi Sehun'a. Sakinleştiği belliydi. Genç olan biraz olsun rahatladığını hissetti ve hemen yanına oturdu Baekhyun'un.
"Herkes nerede? Az önceki kadın kimdi? Neden öyle sinirliydin?"
Ardı ardına sorularını yöneltti Sehun.
"Nereden başlayayım anlatmaya?" Dedi Baekhyun. Gülümsedi. Aniden değişen bu ruh hali Sehun'u tedirgin etmişti. Çok değil bir kaç saat önce sinirden köpüren adam bir anda uysallaşmıştı.
Hayır, hayır.
Sehun daha dikkatli baktığında adama bir boşluk gördü gözlerinde. Tam gözlerinde , ruhunda, çaresizlikle süslenmiş büyük bir hissiyatsızlık gördü. Aynı zamanda büyük bir hissiyat karmaşası gördü. Ruhsuzlaşmış bir Baekhyun gördü Sehun. Biliyordu ki bunların tüm sebebi az önce yaşanan her neyse, o değildi. Baekhyun eski Baekhyun değildi. İçtenlikle gülümseyen o adam gitmişti. Belki gideli çok olmuştu. Güzel oynuyordu, iyi olduğuna herkesi inandıracak kadar güzel oynuyordu.
Fakat kim , ruhundan bakan bir insanı kandırabilir, ruhunu köreltebilirdi?
"O kadın kimdi?"
"Kris'in kardeşi. Wu Yifei." Kısaca cevapladı ve kafasını sanki düşüncelerini dağıtmak ister gibi iki yana salladı. Gözlerini açmak istedi fakat yalnızca kaşlarını kaldırabilmişti. Bir milim oynamayan göz kapakları usulca kapandı ve direnemediği sarhoşluğa bıraktı kendini. Kafasını arkaya yasladı inanılmaz derinden gelen bir ses ile yeniden başladı.
"Gittiler."
"Nereye?"
"Bilmiyorum işte. Kris'i anlamışsındır..." Dedi Baekhyun hala gözleri kapalıyken. "İnsanları pek umursamaz. Kardeşini de aldı ve gitti. Anlaşılan burada olmasının sebebi zaten kardeşiymiş."
Anlamazlıkla kaşlarını çattı Sehun. Neden kardeşini aradığını merak etti fakat önceliği Luhan olmuştu.
"Peki Luhan?"
"İşte!" Dedi Baekhyun. Bir anda ellerini birbirine vurmuş ve kafasını kaldırıp Sehun'a gülümsemişti. "Luhan da onun için burdaymış. Eski sevgilisi. Kimseye anlatmadığı biricik aşkı..."
Sonra kafasını eski yerine yerleştirdi. Bu kez gözleri açıktı ve biraz öncekinden daha sakin bir ses tonu ile yeniden söz aldı.
"Anlayacağın ikisinin de burada kalması için bir sebep yok artık."
~~~
Doğru söylüyordu Baekhyun. Ertesi gün Luhan her şeyini(!) toplayıp veda için eve geldiğinde tam olarak kavramıştı olayı Sehun.Wu Yifei kimseye haber vermeden ortadan kaybolmuş ve Kris'in onun hakkında ulaşabileceği tek kişi olarak Luhan'ı bırakmıştı.
Luhan ise ortadan birden kaybolan sevgilisini yeniden görme umudu ile yaşayan sıradan bir gardiyandı. Her yerde onu arayan Kris ve başına türlü belalar açan eski sevgilisinden habersiz.
Aslında onu arayan Kris'in, hapishaneden kaçan küçük çocuk olduğundan habersiz...
Uzun bir süre Baekhyun ve kendisi arasında, yorulmadan köprü görevi gören adama hüzünle baktı Sehun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CCTV | Sehun
FanfictionGözlerini az önce gardiyanlardan kaçırdığı anahtar sayesinde açtığı kelepçelerine kaydırdı Oh Sehun. Artık soru sırası Dahlia'daydı. "Sekiz yıldır hapishaneden çıkmadığını duydum. Nasıl onunla yolculuğa çıktın?" Sehun , genç kadına dikkatle baktı...