19

412 53 77
                                    

"Bildiğim her şeyi anlatacağım. Lütfen sadece dinleyin."

Luhan karşısında oturan Sehun ve Dahlia'nın baş sallaması ile uzun soluklu bir konuşmaya başladı.

"Çok uzun bir zaman olmamıştı Gidang'ın asıl yüzünü öğreneli. Hapishanenin müdürünü tanıyorsun değil mi? Lee Joon Ki. Her şey Baekhyun'un onun odasında bir CCTV olup olmadığını sormasıyla başlamıştı. Gizlice odaya girip kontrol ettikten sonra oradan tüğecektim. Odaya girme kısmını hallettim ama odadayken içeriye sinirle müdür girdi. Ben de hızla odasının içinde bulunan küçük banyoya girdim. Ben içerideyken konuşmaya başladılar. Önce Yixing'in lafı geçti. Onu Gidang'a getirmenin bir hata olduğundan bahsediyordu yabancı bir ses. Dışarıdan bakan herkesin onun bir katil olmayacağını açıkca söyleyebileceğini söylemişti bir adam. Sonra Lee Joon Ki sinirlendi ve kendisinin suçu olmadığını söyledi. - Kurban diye bahsediyorlardı aslında suçu olmayan mahkumlardan.- Getirdikleri her kurbanın Kyungsoo ve Yoongi gibi olamayacağını söyledi. Kyungsoo'nun suçsuz olduğunu biliyordum ama Yoongi tam bir psikopattı, buna gerçekten şaşırmıştım. Detayları hatırlayamıyorum bir çok insandan bahsettiler. Taehyung, Jongin, Min Seok, Ji Soo... Ben orada beklediğim bir kaç saat boyunca Gidang mahkumlarının günah keçisi olduğunu öğrenmiştim. Neredeyse hepsinin. Sadece bizimkiler değil. Neredeyse herkes Sehun."

Sehun'un dudakları şaşkınlıkla aralanmış ve hangi duygunun tetiklemesiyle bilinmez kalbi hızla çarpmaya başlamıştı.

"Nasıl olur?"

"Çok saçma değil miydi zaten? Tanıştığın 5 adamın. Jongin, Jongdae, Min Seok, Kyungsoo hatta Chanyeol ve Kris'in bile; tanıştığın herkesin suçsuzken suçlanması çok saçma değil miydi? Bu bir tesadüf değildi."

"Tesadüf olmak için fazla tesadüftü." Sehun farketmişliğin verdiği sersemlik ile mırıldanmıştı.

Ne düşünmeli ne hissetmeli bilmiyordu. Tek yapabildiği neden aramaktı. Neden bunca masum insana bunları yapmışlardı. Hele ki birçoğu daha çocukken girmişti o lanet yere.

"Neden diye merak ediyorsun biliyorum. Sadece dinle her şeyi açıklayacağım."

"Devam et." Dedi Sehun. Elleri , dizleri titriyordu. Göz bebekleri bile titriyordu. Dehşete düşmüştü , beynine her yeni düşünce eklendiğinde sersemliği artıyor ve kendini toparlamakta zorlanıyordu genç adam.

Bu halini farkeden Dahlia , Sehun'un dizindeki eline uzandı ve biraz olsun sakinleşmesi için gülümsedi.

"Bir süre konuştular. O süre içinde öğrendiğim başka bir şeyde, insanları bilerek çocuk yaşta suçladıklarıydı. Mantıklıydı da bir yetişkini dizginlemekten daha kolaydır değil mi? Yıllarca hangi olayın üstünü kapatmak istiyorlarsa önceden belirledikleri çocukları kullanmışlar. Resmen liste varmış! Ailesi olmayan, toplumda dışlanan hatta psikolojik durumu iyi olmayan kim varsa listelemişler, bir sorun çıktığında kullanmak için. Uzun bir süre bu olmuş ve bu şekilde Gidang oluşmuş. Kimsenin kaçamayacağı ve birisi ben suçsuzum dese bile sınırları içerisinde güvenilmeyecek olan Gidang Hapishanesi. Sonra konuşmalardan anladığım kadarıyla işler yolunda gitmemeye başlamış. Hapishanede yapılan etkinlikleri bir türlü engelleyemiyorlarmış. Bunca şeyi yapmaya gücü olan insanlar bu ufak olayın önüne geçemediği için riske giriyorlardı. Çünkü gerçekler örtülmekten hoşlanmıyor Sehun. Biliyorsun."

Sehun istemsizce Dahlia'ya baktı. Bu engellenemeyen ufak olayın kendisine getirdiği kadına.

"O gün en son duyduğum şey Taehyung ve Yoongi ile ilgiliydi. Bir çok şeyi öğrenmişler bir şekilde ve her etkinlikte insanlara anlatmaya başlamışlar. Kontrol altındayken her an , herkese anlatmaları imkansızdı ama ne kadar uzun sürerse sürsün bu söylenti tüm hapishaneye yayılacaktı. Bunun farkındalardı ve o gün bir şekilde hapishaneden kurtulmaları gerektiğini söylediler. Dikkat çekmemesi imkansızdı bu yapacaklarının biliyorlardı. Ve planı daha sonraya bıraktılar. Herkesin dağıldığını düşündüğümde yavaşca kapıyı araladım ve çıktım. Hapishaneden kendimi zor dışarıya atmıştım ki kendimi bir arabaya sürüklenirken buldum. Karşılaştığım ilk yüz ise Lee Joon Ki'ydi. O an aklıma gelmişti, odanın içinde CCTV vardı. Benim içeriye girdiğimi geç de olsa öğrenmişti. Gerisi benim dile getirmek istemeyeceğim iğrençlikle gelişti. Onlara yardım etmezsen öleceğimi söylediler." Luhan'ın yüzünde endişeli mimikler başgösterdi.

CCTV | SehunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin