"Hey Potter hadi kalk!"
"Birazdan Ron!"
"Sonra idman yaparız." Ron, Jamie'yi dürtmesine rağmen, Potter adını duyunca iki kardeşinde konuşması gülümsemesine sebep oldu. Bakışlarını Harry'ye çevirip;
"Ben sana hiç Potter diyor muyum Harry?" diye sordu. Harry, zümrüt yeşili gözlerini açıp ne olduğunu anlamaya çalışırken, Ron tekrar Jamie'yi dürttü.
"Eğer biraz daha uyursan yemeğe geç kalacağız." Yemek lafını duyunca gözleri anında açılan Jamie, ilk başta nerede olduğunu anlayamadı. Ardından kafasını sola çevirip ona bakmakta olan kızıl kafayla ve üstünü değiştirmeye başlamış olan Harry'yi gördü. Dün gece olanlar zihnine hücum edip ayılmasını sağladı. Üstündeki yorganı zorla attıktan sonra dolabından kıyafetlerini çıkartıp giyindi. Gryffindor kravatını mutlulukla bağlarken artık o da bir Hogwarts öğrencisiydi.
"Gerçekten bir an hiç gelmeyeceksiniz zannettim. Normalde kızlar geç gelir ama burada biz sizi bekliyoruz."
"Gerçekten Hermione normalde erken inecektik ama sağ olsun birisi- Ron bakışlarını Jamie'ye çevirdi.- uyanmakta zorluk çektiği için anca şimdi gelebildik." Hermione kızgınca Jamie'ye bakıp yürüdü. Tek suçlu Jamie olmamasına rağmen Ron, sadece onun adını söylediği için bir anda geç kalmalarının suçlusu ilan edilmişti. Harry ile Ginny kol kola girerken, Ron'da Hermione'nin yanına gidip muhabbet etmeye başladı. Jamie ise tek başına onları takip etmekle yetindi.
"Merhaba!" Büyük salona girerken hepsi Luna'nın sesiyle genç kıza dönüp onu selamladılar. Ron kıpkırmızı kesilirken, genç kız Jamie'ye dönüp gülümsedi.
"Bilekliği taktıktan sonra siyah enerjin değişmişe benziyor. Şuan enerjine mavi hakim. Ara arada kırmızılar var. Afiyet olsun." Jamie'nin hiçbir şey söylemesine kalmadan genç kız dönüp binasının masasına doğru ilerlemeye başladı. Genç çocuk sağ bileğindeki bilekliğe baktı. Aslında onu neden taktığını bilmiyordu ama gerçekten işe yaramış mıydı? Gerçekten siyah enerjisi gitmiş miydi?
Jamie kolundaki bilekliğe şaşkın bir şekilde bakarken, dörtlüde şaşkınca ona bakıyordu.
"Sen, sen... Luna'yla mı tanıştın?" Jamie safça başını evet anlamında salladı. Ron, gelen cevapla sinirden kıpkırmızı kesilirken, ağzından bir tek alev püskürtmediği eksikti.
"Birde... Birde onun verdiği bilekliği takmışsın!" Jamie yine aynı şekilde cevap verirken, Ron hızla Hermione'nin yanından ayrılıp, Luna'ya doğru ilerledi. İçeri girdikleri andan itibaren sessizleşmiş olan öğrenciler ne olduğunu anlamak için bir Jamie'ye birde Ron'a bakıp duruyorlardı. Koskoca salonda sadece birkaç masada tabak ve çatal sesi yankılanıyordu.
Harry, Hermione, Ginny ve James Gryffindor masasına oturduktan birkaç dakika sonra Ron suratındaki tatminkâr sırıtmayla gelip yanlarına oturdu. Eline aldığı ekmek dilimiyle James'i işaret ederek;
"Sen! Bir daha Luna'yla konuşmayacaksın." Dedi. James tostundan ısırdığı lokmasını yuttuktan sonra sırıttı. Ron'u sinir edeceğini bile bile;
"O benim arkadaşım. Tabi ki de konuşacağım Weasley."dedi. Ron öfkeli gözlerini pörtletirken, Jamie sırıtarak konuşmasına devam etti.
"Hem neden konuşmayacakmışım? Eğer mantıklı bir sebep söylersen belki konuşmayabilirim." Birkaç saniye durup Ron'un gözlerinin içine baktı. Ardından masaya birkaç santim eğilip, fısıldadı.
"Yoksa Luna'dan mı hoşlanıyorsun?" Ron Weasley yutmakta olduğu lokmanın boğazına kaçmasıyla öksürmeye başlarken, hepsi onun bu haline gülüyordu. Jamie ise sabah tek suçlu ilan edilmesinin öcünü alırcasına, Ron'un yanındaki portakal suyuna uzanıp uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilinmeyen Çocuk
FanfictionYeni eğitim yılına başlarken, yıllardır gizlenen bir sır ortaya çıkar. Harry'nin bile haberi olmadığı ikizi yıllar sonra özellikle de Voldemort Hogwarts'a saldırdıktan bir yıl sonra Hogwarts'da karşısındadır. Bunca yıl saklanan çocuk şimdi neden ort...