10.Bölüm: Seçilmiş Çocuk

258 25 0
                                    


Evet :) Merhabalar herkese :) İlk olarak hikayemi okuduğunuz için teşekkürler. :) Yorumlarınızı da merakla bekliyorum ve tabiki de Mutlu Yıllar... 2018 yılı size sevdiklerinize sağlık huzur mutluluk getirsin. Seneye görüşmek üzere :)))))


--------------------------------------------------------------------------------


"Nasıl her şeyi mahvettin?" Adam beklemediği cevap karşısında, an ve an kalbindeki acıdan kavrulan çocuğa bakıyordu. Aklı karman çorman olmuştu. James, tam cevap verecekken sınıfın kapısı tıklatıldı. Sirius, kapının açılmasına fırsat vermeden ufak bir asa hareketiyle kapıyı kilitledi ve tekrar James'e döndü. Şuan kimsenin konuşmalarını bölmesini ya da onları rahatsız etmesini istemiyordu.

"Nasıl her şeyi mahvettin James?" diye sordu tekrardan.

"Ben..." diye başladı James anlatmaya. Derin bir nefes aldıktan sonra devam etti.

"Bugün dersteydik, uyukluyordum ve Hermione uyanmam için beni dürttü. Bende kafamı çevirip; "Efendim?" dedim. Bir anda dibime kadar geldi. Nefesini yüzümde hissedebiliyordum ve aniden kalbim deli gibi atmaya başladı. Ne olduğunu anlamadım. Öksürmeye başladım. Herkesin bana bakacağı kadar çok yüksek bir sesle öksürmeye başladım." Anı hatırlamanın getirdiği etkiyle, birkaç saniye konuşmadan durdu. Ardından tekrar derin bir nefes alıp anlatmaya başladı.

"Profesör sınıftan çıkabileceğimi söylediğinde hızla fırlayıp, erkekler tuvaletine gittim. Bir süre orada ne olduğunu anlamaya çalıştım. Şimdiye kadar hiçbir zaman böyle bir şey hissetmemiştim. Bir süredir farkında olsam da farkında değilmişim gibi davrandığım şeyin etkisiyle olmadığını kabul etmeye çalışıyordum. Kendimi iyi hissettiğimde, çıkarken Hermione geldi. Nasıl olduğumu sordu. Böyle bir şeyi beklemiyordum. Onu orada beklemiyordum Sirius amca." Genç çocuk kendine olan sinirinden ve kızı kırmasının getirdiği hüzünle, dolmaya başlayan gözlerinin akmasını zorla engelleyerek konuşmasına kaldığı yerden devam etti.

"Bende ona bağırdım. Çünkü korktum. Neden bilmiyorum ama korktum. Neden geldiğini, ona ihtiyacım olmadığını, yıllardır tek olduğumu ve daha birçok şey söyledim. Onun gözlerinin dolduğunu görmeme rağmen susmadım. Yaptığım şeyin pişmanlığını hissettim. Aslında daha yaparken hissediyordum ama ben hayatımda, Dumbledore ne derse desin sevgiye yer vermedim Sirius amca. Böyle bir sevgi buraya gelirken beklemediğim bir şeydi. Buraya gelirken tek düşündüğüm Harry'ye her şeyi anlatmak ve tüm bunlardan korumaktı. Ama şimdi hep onunla kavga ediyorum, arkadaşlarını kırıyorum. Bana iyi davranan insanları çevremden bir bir itiyorum. Sanki... Sanki kendi sonumu hazırlıyorum. Voldemort'un istediği sonumu..." Sirius ne diyeceğini bilemedi. Sınıfın kapısı şimdi daha çok tıklatılıyordu. Öfkeyle kapıya baktı. Kapı kitliyse demek ki içeri girmemeleri gerekiyordu. Neden hala tıklatmaya devam ediyorlardı. Asasını tekrar salladı ve kapıdan gelen tıklatma sesleri kesildi. Şimdi tamamen sessiz, sakin ve baş başalardı. Bakışlarını tekrar James'e çevirdi.

"Bak, şimdiye kadar insanlarla pek ilişkin olmadı bunu hepsi biliyor. Snape'den eğitim aldın. Evet, iyi eğitti seni ama söyler misin bana duygusuz biri nasıl duyguyu öğretebilir? Geri döndüğümden beri yıllarca Dumbledore'a bunun iyi bir fikir olmadığını söyledim ama o, Snape'e güvendiğini söyledi. Seni en iyi şekilde eğittiğini söyledi. Ama Snape'in de kötü olduğu şeyler vardı. İnsanlara değer vermek gibi... Bu yüzden buradaki şeylere hazırlıklı değildin. Buraya gelmeden önce kabul görmeyeceğini düşündüğünü biliyorum James. Aynı baban gibisin. Aynı onun gibi davranıyorsun. Bu yüzden aklından nelerin geçtiğini, nasıl hissettiğini biliyorum. Evet, onu kırmış olabilirsin. Ama Hermione'ye içten bir şekilde açıklama yaptığında kabul edeceğini biliyorum. "

Bilinmeyen ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin