Bilinmeyen Çocuk

4.Bölüm: Seçim

Genç çocuk, uzun süredir yaptığı gibi Giriş salonunun kapısında volta atmaya devam etti. Ne kadar süredir bu saçmalığı yaptığını ya da buraya geleli ne kadar sürenin geçtiğini bilmiyordu. Tek bildiği kalbi heyecandan yerinden çıkacakmış gibi atıyordu ve hala Mcgonagall'dan adının seslenişini duymamıştı. Birkaç dakikadır içeriden seste gelmiyordu. Bu yüzden kendini daha da gergin hissediyordu. Neler olup bittiğini bilmemek insanın daha da gergin hissetmesine sebep oluyordu. Jamie içeride olan biteni daha iyi duyabilmek için kapıya yaklaşıp kulağını kapıya dayadı ve o bunu yaptığı anda içeriden Mcgonagall'ın sesi gürledi.

"James Sirius Potter!" Kapılar adının söylenmesiyle açılmaya başladı. James, ilk birkaç saniye tedirginlikten ne yapacağını bilemedi. En sonunda bir asker gibi hazır ola geçti ve kapılar geçebileceği kadar açıldığında Giriş salonuna adımını attı. Tüm bakışlar ona dönüktü. Birçoğu ağızları bir karış açık şaşkın bir şekilde bakıyordu. Bazıları ise şok etkisini çabuk atlatmış aralarında fısıldaşıyorlardı. Jamie yanlarından hızla geçse de ne dediklerini anlayabiliyordu.

"Aynı Harry'ye benziyor."

"Harry'nin ikizi varmış."

"Bunca yıl neredeydi?"

"Voldemort korkusundan saklanmıştır belki..."

"Voldemort'un hedefi olmak istememiş olabilir."

"Onca yıl kardeşini tüm sorunlarla yalnız bıraktı."

Ve bunlar gibi birçok söz ve soru fısıltılar arasında dönüşüyordu. Jamie bakışlarını öğretmenler masasında dolaştırırken Snape'le göz göze geldi. Gerginlikten onun da orada olduğunu unutmuştu. Vücudunun rahatlamaya başlamasıyla, Snape'in ona anlattığı her şey teker teker aklına geldi. Böylece demin heyecandan elleri titreyen Jamie gidip, yerine duygularını kontrol altına almış bir Jamie geldi. Masaların hizasından bir adım öne geldiğinde durdu. Mcgonagall'ın talimatını bekledi.

"Bay Potter, lütfen Seçmen Şapkanın, sizi binanıza yerleştirmesi için şapkayı giyip tabureye oturunuz." Jamie ona söyleneni yaptı ve tabureye oturdu. Mcgonagall şapkayı başına geçirmeden önce Harry ile göz göze geldi. Kardeşi donmuş bir şekilde ona bakıyordu.

"Hmm. Bir Potter daha... Belki yedinci sınıflardan bile daha fazla bilgi görüyorum ve bu bilgileri kontrol eden güçlü bir zekâ. Aynı bir Ravenclaw gibi. Ve güç. Bu güçle Slytherinde çok iyi yerlere gelebilirsin."

"Hayır, hayır hayır..." Genç çocuk elinde olmadan fısıldadı. Belki düşüncesini belli ederse şapka onun istediği binayı seçermiş gibi...

"Hayır demek." Jamie kafasını onaylarcasına salladı.

"Kardeşimle aynı olmak istiyorum. Lütfen..."

"O zaman geriye tek bir seçenek kalıyor."

"Gryffindor!" Seçmen şapka, binayı tüm okula duyurduğunda, James derin bir nefes aldı. Bir an farklı bir binaya gidecek diye çok korkmuştu. Özellikle şapka Slytherin dediğinde, gerginlikten ölecekti. Bir Potter, Slytherin'e gidemezdi. Hele de onun gibi tek amacı Voldemort'u yok etmiş olan biri...

Jamie, binasının masasına yaklaşırken Gryffindorlar onlara yarışır bir şekilde alkışlarıyla hala kükrüyordu. Gözleriyle tekrar kardeşini buldu ama Harry hiçbir şey yapmıyordu. Ona bakmak dışında. O an, beni istemiyor diye düşündü. Gryffindor binası otomatikman Harry'nin karşısına denk gelen yere, Hermione'nin yanında yer açarken, Jamie istemeye istemeye oraya doğru yürüdü. Harry'nin onu istemediğini fark ettikten sonra orada oturmak istemiyordu. Tüm bakışların onu takip ettiğinin bilincinde masanın önüne gelince;