Ecemin ağzından...
Keremin telefonu çaldığımda küçük bir çelişki yaşamıştım. Ama belki önemli olabilir düşüncesi ile telefonu açmıştım.
*alo kerem. Sesini çıkartmada beni dinle.. Nerelerdesin ne bok yiyorsun bilmiyorum ama. İki gün sonra Azra ile nisanın olduğunu hatırlatmak istedim. Seni zorla aldıracağım emin ol. Şimdi ne halin varsa gör...
Yüzüme kapanan telefon ile göz yaslarım beni terk etmişti... Kimseyi aldırmadan koşarak hastaneden çıkmıştım.
.....
Nilay: meleğim artık anlatacak mısın ?
-b..be..beni...
Nilay: ecem.. Çatlatma insanı ne yaptı sana o piç kurusu..
Zil çaldığında Nilay kapıyı açmak için yanımdan uzaklaşmıştı..
Keremim sesi kulaklarımı doldururken. Gözyaşlarım hızlanmıştı.
Nilay: hayır canım. Ne münasebet...
Kerem: Nilay çekil önümden.. İçeri girip önümde diz çökmüştü.
Kerem: aşkım...
Evet kızım. Şimdi ona gerçek ecemi göster. Yerimden kalkıp duvara yaslanmıştım.
-Nilay.. Söyler misin dışarı çıksın. Yoksa..
Kerem: yoksa.. Biliyor musun ? Hiçbirşey senin kendine zarar vermenden çok canımı yakamaz.
-o yüzden mi benimle oynadın. Kendine asık ettin. Ölmem için mi ?
Kerem: seninle oynamadım.
-tebrik ederim kerem. İki gün sonra nişanlanıyorsun.. Azra... İle..
Keremin gözleri kocaman açılmıştı. Nilaya gelirsek ağzından okkalı bir küfür kaçırmıştı..
Kerem: be.. Ben..
Nilay: bence artık gidebilirsin kerem.
-bencede defol git.. Haaa. Nişanına davetliyimdir umarım..
Keremin ağzından...
Beynim kesinlikle bana itahatsızlik ediyordu.. Piç her boka çalışırken. Şimdi durmuştu..
Ne yapacağım hakkında bir fikrim yoktu.. Gerçekten şuan hareket edemiyorum..
Ecem sağ elini omzuma iki kez nasihat verircesine vurup konuşmaya devam etti.
Ecem: azraya acıdım. Senin gibi bir pislikle evlenecek. En çok neye üzülüyorum biliyor musun ? Çocuğunuz falan olursa hele ki kızınız senin gibi lanet biri. İlk aşkı olacak.. Gözlerimin içine nefretle bakarken şuan tek istediğim şey ölmekti.....
Ecem: evet dostum. Şimdi evimden siktirip git...
Elimi yumruk yapıp duvara geçirmistim. Evet şimdi beynim hareket haline geçmişti..
Nilayın ağzından...
Kerem koşarak dışarı çıktığında ecemde olduğu yere oturmuştu.. Evet aşkın ne kadar boktan birsey olduğunu birkez daha anlamıştık.
-ecem.
Ecem: ben.. Ne.. Kadar... İğrenç... Biriyim.. Ona... Nasıl... Böyle... Şeyler... Söyledim.
Her kelimede hıçkırıyordu. Ağlaması çok fazla şiddetlenmişti..
Koşarak ilaç dolabına gitmiştim. Ve ecemin sakinleştirici iğnesini almıştım..
-meleğim.. Özür dilerim..
İğneyi yapar yapmaz gözleri kapanmıştı.
....
Saat 5 olmuştu. Hani şu sabah 5 ve ben ecemin sayıklamalarını dinliyordum.
Uyuyordu aynı zamanda da ağlıyordu.
Bazen fedakarlık yapman gerekir. İşte bu bazen o bazen galiba.. Saçlarıyla oynamaya devam etmiştim. Normalde bunu yaptığımda ağlasa bile susardı.
Telefonuma gelen mesaj sesi ile irkilmiştim. Bu saatte bana kim mesaj atardı ki..
Kerem: Nilay.. Ecem.İyi mi ?
Mesaj atmak yerine direk aramıştım.
-alo kerem.
+ben ege. Keremin kuzeniyim. Mesaj atmamı söylemişti de.
-pekala ege ben Nilay. Krizi tuttu. Sakinleştirici yaptım. Şuan uyuyor. Kerem iyi mi ?
Ege: pek sayılmaz aslında çok fazla içti.. Halada içiyor.
-ecem de sayıklıyo..
Ege: beni ya da bizi ecemin sağlığı acısından bilgilendir misin ?
-pekala.. Görüşmek üzere..
Bir saniye bir saniye. Ben ne dedim. Ama sesi çok tatlıydı.
Ege: görüşürz.
Telefonu odanın diğer tarafına fırlattığımda kalbim durmak üzereydi...
Bölümü yazan nilaya canim çok tesekkur ediyorum bitanesin.