19. bölüm

226 10 0
                                    

Ecemin ağzından

Hayat bazen. Kaçtığımız şeyle mutlu eder bizi. Aşk.. En çok korktuğumuz  ve en çok canımızın yandığı o mühasese. Aşık olmayı biz secmeyiz. Kalbimiz bize emreder. Mecburen ona uyarız.

Keremi kaybetme duygusunu hala çekiyordum. Ama çekmemeliydim. O beni seviyordu benim onu sevdiğim gibi.

Yarın doğum günü ya da söyle söylüyüm. İki saat sonra. Şuan sözde romantik olan bir korku filmi izliyoruz. Kerem bacaklarımın üzerine başını koymuş bir vaziyette. Nilayda egenin omzuna yatmış durumda ama gözleri kapalı. Yine filmin sonunu görmeden uyumuş şebek. Keremin yüzüne tam anlamıyla baktığımda onunda gözleri kapalıydı. Haklı çocuk ecem. Tam 1 saat cam sildirdin.

Haa cam sildirme derken gerçekten ona cam sildirttim. Boyum yetismiyor ne yapabilirim ama eli baya yatkın. Şu bir haftada minik yuvamız yaptığımız evimizi bugün hepimiz temizledik.

Ege: Nilay uyudu galiba. Ben onu odaya çılartıyım.

-olur. Kerem de uyudu zaten.

Ege: nilayı bırakıyım yardıma gelirim istiyorsan.

-gerek yok ya. Uyandırırım şimdi.

Ege Nilay ı yavaşca kucağına aldığında o da kollarını egenin boynuna dolamıştı.

Uzun süre sonra onu ilk defa bu kadar aşık görüyorum. Genelde ilişkileri kısa sürer.

Ege: iyi uykular.

-sizede..

Onlar birlikte yukarı çıkarken bende keremin alnından öpmüştüm.

-aşkım hadi odamıza gidelim.

Kerem: hıı.

-hııı demeni yerim senin ben.

Kerem hiç tınlamayıp uyumaya devam ediyordu.

-kerem. Kalk. Odamıza. Gideceğiz.

Sesim gerçekten çok yüksek çıkmıştı.

Kerem korkarak yerinden fırlayıp gözlerini kırpıştırarak bana baktı.

Kerem: kızma. Gidelim hadi.. Sendeleyerek ayağa kalktığında koluna girip onu tutmutum. Ay aşkım bir de benden korkuyor.

Merdivenlerden çıkarken gözleri yarım kapalıydı.

Nihayet odamıza geldiğimizde yatağa yatmıştı. Bende üzerini örtüp yanına kıvrılmıştım.

-çok yoruldun bugün.

Kerem: hı hıı.

-seni seviyorum.

Kerem: bende.

....

gözlerimi araladığımda yatakta tek başıma yatıyordum. nerede benim doğum günü çocuğu.

-Nilay.

Nilay: mutfaktayız.

yataktan kalkıp koşarak merdivenlerden inmiştim. eee kerem nerde.

-kerem ?

ege: yok. gitti.

-nereye gitti ?

Nilay: ay ecem. kacıcak hali yok. alışverişe. biz yolladık. doğum günü için süpriz hazırlamak için

-tamam.

Nilay bu aralar bana soğuk davranıyordu. bu adalardan kastım ege ile çıktığından beri. iki gündürm acaba ben mi kuruntu yapıyordum.

-sen iyi misin ?

ege: biraz sinirleri gerilmiş. Benice tersliyor.

Nilay: neyse ne. kapar mısınız çenenizi.

elindeki domatesleri hızla kesmeye devam etmişti.

Nilay: ahhh elim. Aferin kızımıza elini kesti.

Nilay'ın  ağzından

hah bi bu eksikti. kelimi kesmiştim.

ege: gel hemen suyun altına.

-bırak ya ben hallederim. siz içeri gidip otursanıza.

ecem: kızım ne oluyor sana.

-sanane ecem defolup gitsenize.

ikisinde sinirle mutfaktan çıkmıştı.

göz yaşlarım beni hızla terk ederken. onlara bunu nasıl söyliyeceğimi düşünüyordum. ataklarım çoğalmıştı. kimsenin bilmediği ama benim hep içinde olduğum. o hastalıkla mücadele ettiğimi. EMES denen lanet bok yüzünden yatalak kalacağımı. bu yüzden en yakın arkadaşım ve sevgilimi üzdüğümü.

kahvaltıyı tamamen hazırlayıp odaya çıkmıştım.

yatağa kıvrılıp bacaklarımı karnına çekip gözlerimi kapattım.

egenin ağzından

-nesi var ?

ecem: ahh bide ben bilsem.

-yanına gidiyim sen kahvaltını yap. keremde zaten gelir.

ecem: Benide bekle.

birlikte yukarı çıkmıştık. Nilay yatağın tam ortasında kıvılmıştı. ben arkasına uzandım. ecemde önüne.

ecem: neyin var anlat.

Nilay: birşeyim yok.

-aşkım yalan söyleme.

Nilay: yalan söylemiyorum. musade ederseniz. uyumak istiyorum

-birlikte uyuyalım.

Nilay: istemiyorum ege. gider misiniz.ecem sende.

ecem sinirle yerinden kalkarken ben kalkmamıştım.

Nilay: lütfen git.

-gidemem. kollarımı beline dolayıp kendime çevirmiştim.

-sorun ne ?

Nilay: özür dilerim. be.. ben öleceğim...

ÖDÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin