(Medyanın bölümle alakası sıfır ama siz dinleyin. Güvenin yazarınıza.)
-
"Ziyaretçi var, seni bekliyor." Namjoon odasının kapısından ona seslenen hemşirenin sözleriyle, öylece ortasında oturduğu yataktan kalktı ve hiçbir şey düşünmeden cama doğru ilerledi sarsak adımlarla. Bacaklarında güç yoktu, her geçen gün biraz daha fazla hissediyordu bunu.
Bugün cama beş adım kala titremeye başlamıştı mesela, dün üç adım kalaydı bu mesafe.
Ziyaretçisinin bahçede olduğunu düşünerek cama yaslandı ve gözleriyle bahçeyi taradı, fakat tanıdık bir yüze rastlamadı.
Geçen gün bahçede Bayan Jeon'u gördüğünü düşünmüştü fakat hemşiresine sorduğunda onun gelmediği söylenmişti ona. Sonra bunun zihninin bir oyunu olduğunu düşündü, ilk değildi, son olacak gibi de gözükmüyordu. Fakat sorun değildi.
Düşünerek delirmektense, acısız bir şekilde zamanla bilincini yitirmeyi tercih ederdi çünkü.
"Hey," duyduğu sesi kafasının içinde belirli bir yüz ile eleştirmesi zaman almıştı fakat bunu başardığında, başını hızla arkasına çevirdi boynunu kırmaktan çekinmiyor gibi. Hissettiği acıyı görmezden geldi, zaten her uzvu ağrıyordu buraya geldiğinden beri.
Kim Taehyung kapıyı arkasından kapattı ve karşısındaki adamın suratını inceledi şaşkınlığını gizleyemeyen bir ifadeyle.
"Çökmüşsün." dedi sonra. Duymaz sanmıştı ama Namjoon'un yüzünde oluşan acı gülümseme aksini kanıtlıyordu.
"Hadi ya, iyi bakıyorlar bana burada aslında." kararmış gözaltları, zayıflamış ve çelimsizleşmiş vücudu, parçalanmış kuru dudakları tersini bağırdığı halde hali görünmüyor gibi konuşmuştu Namjoon.
Kim Taehyung ağır ilaç kokan geniş odada mokasen model terliklerini yere vura vura yürüdü bunun üzerine, aynı zamanda etrafını inceliyordu. Cam kenarına, Namjoon'un yanına ulaştı ve onun az önce yaptığı gibi camdan dışarı bakmaya başladı.
"Neden geldin?" dedi Namjoon, ışığı sönmüş gözlerini Kim Taehyung'a dikerken.
"Seninle bir anlaşma yapmaya geldim," sesindeki rahatlık Namjoon'un sinirlerini germeye yetmişti.
"Hâlâ eğleniyor musun?" dedi fısıltıyla. "Komik mi hâlâ tüm bu olanlar senin için?"
Kim Taehyung karşısındaki adamın gözlerine baktı, acınacak haldeydi.
"Hiçbir zaman eğlenmedim," dedi kuru bir sesle.
"Ya," Namjoon dudağının kenarını kıvırdı yukarıya doğru fakat gülmek denemezdi buna. "Öyle demiyordun."
Kim Taehyung boğazını temizledi ve derin bir nefes aldı, sonuna kadar iliklediği düğmelerinden birini açtı çiçekli kravatını gevşetirken.
Böyle yerler iyi gelmiyordu ona.
"Seni buradan çıkartabilirim," dedi daha fazla uzatmak istemediğinden.
"Ne karşılığında?"
"Yoongi'yi öldüreceksin."
Namjoon büyüyen gözlerle baktı ona, işte bunu beklemiyordu. Bir süre karşısındaki suratı inceledi fakat Kim Taehyung mimik kımıldatmıyordu, fazla ciddiydi.
"Neden?" diye sordu kısaca.
"Öyle gerekli."
"Gerekliyse neden sen yapmıyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Morgue × vmin ✓
Fanfiction[angst] Seri katil Kim Taehyung ve morg çalışanı Park Jimin'in hikayesi. ©fiorejade 13.08.2017 - 19.04.2018