×11× NOT A DATE

20.6K 2.1K 2K
                                    


(Aurora, özlemişsinizdir.)

"Bay Park, girebilir miyim?" Park Jimin kafasını gömdüğü dosyalardan kaldırdı ve gelen kişiye baktı. Adının Jisoo olduğunu hatırladığı, adli radyoloji uzmanıydı gelen kişi.

"Tabii, Bayan Kim." dedi mesafeli bir sesle. Dosyaları hızla ters çevirdi ve kapalı bir şekilde duran bilgisayarının üzerine koydu, dirseklerini masasına dayadı ve ellerini kenetledi. Kadın karşı masada oturan Jungkook'a bir bakış attıktan sonra, Park Jimin'in masasının önünde bulunan koltuklardan birine oturdu.

"Ne içersiniz?" diye sordu, centilmenliği üzerindeydi.

"Filtre kahve güzel olurdu." dedi Jisoo nezaketle. Sesi kibardı fakat yüzünde mimik oynamıyordu. Park Jimin belli etmese de meraklanmıştı.

Üstünün ona söylemesine kalmadan Jungkook ayaklandı caddenin sonundaki kahveciye gitmek üzere. Artık odada yalnızca ikisi vardı.

"Sizi dinliyorum." kadın göz temasından kaçınmıyordu, Park Jimin de öyle.

"Gittiği iyi oldu. Jimin, sana isminle hitap etmem sorun olur mu?" Jisoo minik eteğine rağmen cesurca bacak bacak üstüne attığında, Park Jimin yutkundu.

"Keyfinize bakın." dedi fakat az çok neden burada olduğunu anlamıştı.

"Bizden araştırmamızı istediğin şüphelileri araştırıyorduk." diye lafa girdi Jisoo. Park Jimin kaşlarını çattı, onunla flört etmeye değil iş konuşmaya gelmesine şaşırmıştı.

"Bölümüm gereği sorguya alınan isimlerin DNA, kan, parmak izi ve benzeri bilgilerini tahlil ettim. Gelen örnekler ile cesetlerin üzerindeki bulguları karşılaştıracaktım fakat... Üzülerek söylüyorum ki Jimin, otopsi raporunun altında adını gördüğümde kısa çaplı bir şok yaşadım. Bilgiler o kadar eksikti ki otopsiyi asistanına yaptırdığını düşündüm." Park Jimin'in yüz hatları gerilmişti."Özellikle parmak izleri... O masanın başına geçsem bunu ben bile o rapora ekleyebilirdim sanırım, Bayan Jeon sizi hiç uyarmadı mı bu konuda?"

Park Jimin başını eğdi ve güldü sinirle. Başını kaldırdığında, yüzündeki ifade karşısındaki bedeni titretmeye yetecek kadar karanlıktı.

"Jisoo, eğer bilmek istediğin buysa, o bedenlerde bulduğum hiçbir şeyi raporlarıma yazmaktan kaçınmadım." sesi öyle bir hal almıştı ki, kendisi bile bu kadar gerçekçi yalan söylediğine şaşırdı. Odaya yayılan soğukluğu hissediyordu sanki.

"Ah, seni öyle bir şey ile itham etmiyorum Jimin. Lütfen beni yanlış anlama. Yalnızca... Biraz daha dikkatli olmanı beklerdim." Park Jimin tekrar gülmekten alamadı kendini.

"Neden uzmanlık alanın olmayan konular hakkında yorum yapıyorsun Jisoo? Ben zaten dikkatliyim."

"O yüzden mi Bayan Jeon bizi buraya çağırdı?" bunu söylerken öne doğru eğilmişti kadın. Park Jimin rahatsızca kıpırdandı.

"Sizi neden çağırdı hakkında bir fikrim yok." dedi umursamazca. Oysa umursuyordu, şu an önceden olsa gülüp geçeceği sözler onu deli gibi endişelendiriyordu.

"Çünkü artık sana eskisi kadar güvenmiyor." Park Jimin büyüyen gözlerle karşısında bunu söylerken eğlenen kadına baktı, sabrı taşmak üzereydi.

"Derin sularda yüzüyorsun Jisoo, seni alakadar etmeyen işlere burnunu sokma." karşısındaki kadın kıkırdadı.

"Yanılıyorsun, Jimin. Derin sularda yüzen sensin ve boğulman an meselesi."

Ne biliyordu da konuşuyordu bu kadın? Park Jimin ifadesiz tutmaya çalıştığı yüzünü ve sinirden titreyen ellerini daha fazla kontrol edemedi. Ayağa kalktı, öyle bir hışımla kalkmıştı ki Jisoo da korkup ayaklanmıştı.

Morgue × vmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin