×7× KNIFE

22.1K 2.2K 2.5K
                                    


(Medya ile ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz sevgili okurlarım:p)

Bugün, kesinlikle şanslı günüydü Park Jimin'in. İlk defa başkalarıyla beraber çalışıyordu ve düşündüğünden kat ve kat daha iyi geçmişti sunumu. Masadaki herkes söylediği gibi o üç esnafı araştırmaya başlamıştı, bu da uzun süre şüpheli olarak görülmeyecek demek oluyordu.

Yutkundu, güzel düşünceleri kayboldu birden. Park Jimin şüpheli konumunu kendinden uzaklaştırırken Kim Taehyung'dan da uzaklaştırmıştı, Kim Taehyung artık rahatça öldürebilecekti insanları. Kanı dondu, istediği bu değildi ama kendini kurtarırken istemeden bunu da yapıyordu. Fakat dedi kendi kendine, dünyayı ben güzelleştirecek değilim. Her gün ölümle iç içeyim ve bu insanlar onları Kim Taehyung öldürmese bile bir gün ölecekler zaten. Kapısının önündeydi bunları düşünürken, başını iki yana salladı.

Hiçbir şey bir seri katile yardım ve yataklık yapıyor olmasını açıklayamazdı, masumlaştıramazdı onun gözünde. Yine de inkâr edemezdi, Kim Taehyung'un verdiği o dosya olmasa bugün tam olarak batırırdı Park Jimin. Bu nedenle kendince bir karar aldı ve vicdanının sesini bastırabildiği kadar bastırdı. Hiçbir zaman susmayacaktı ama en azından bu iş geçene kadar görmezden gelebilirdi. Evet evet, bunu yapabilirdi.

Park Jimin evinin kapısını anahtarı ile açarken, ilk çevirişinde kapının açılışıyla kaşlarını çattı. Oysa kilitlediğine emindi kapıyı. Yavaşça kapıyı araladı ve içeri girdi. Işıklar yanık değildi, evden ses de gelmiyordu. Anahtarını vestiyerin üzerine bıraktı ve odasına doğru yürüdü yavaş adımlarla. Işığı yaktığında bir küfür mırıldandı.

Yatağını üzerinde yarı çıplak bir kadın uzanıyordu, kadın siyah dantel bir jartiyer giymişti. Üst kısmı tamamen çıplaktı fakat boğazında tasmaya benzer deri bir kolye vardı. Park Jimin kadını kısaca inceledikten sonra sanki orada değilmiş gibi çantasını kenara attı ve üstünü çıkartmaya başladı.

"İçeri nasıl girdin?" dedi düz bir sesle.

Kadın Park Jimin'in sesinin ondan etkilenmemiş gibi çıkmasına şaşırmıştı. Yatakta emekledi ve dizlerinin üzerinde yükseldi. Görüş alanında Park Jimin'in çıplak sırtı vardı. Dudaklarını Park Jimin'in çıplak sırtına sürttüğünde, vücuduna soğuk bir dalga yayıldı Park Jimin'in.

"Anneniz bana bir anahtar verdi ve ihtiyacınız olduğunda kullanmamı istedi," dedi tahrik edici olduğunu düşündüğü sesiyle kadın. Ardından koyu kırmızı ruj sürdüğü dudaklarıyla Park Jimin'in sırtına öpücükler kondurmaya devam etti.

Park Jimin tepki vermiyordu. Sırtında ruj izlerinden yollar oluşmuştu fakat Park Jimin hala üzerini değiştirmekle uğraşıyordu. Kumaş pantolonundan kurtulup eşofman altını giyeceği sırada, kadın ellerini durdurdu ve eşofmanın yeri boylamasını sağladı. Park Jimin'in ona dönüp iğreniyormuş gibi bakmasını önemsemiyor gibiydi. Elleri iç çamaşırına uzandığında Park Jimin onu durdurdu.

"Modumda değilim," dedi sakince, keyfi yerinde olduğundan sert davranmak istemiyordu. Fakat karşısındaki vazgeçeceğe benzemiyordu.

"Anneniz hiçbir zaman o modda olmadığınızı söyledi." diye fısıldadı kadın. Park Jimin yumruklarını sıktı. Annesini bu konuda ciddi bir şekilde uyarması gerekiyordu anlaşılan.

Kadın tekrar dizlerinin üzerinde yükseldi ve bu sefer ona yüzü dönük olan Park Jimin'i ensesinden tutup sertçe dudaklarına kapandı. Başta karşılık vermiyordu, fakat kadın yılmadı ve Park Jimin'in alt dudağını dişleri arasına alıp çekiştirdi. Ağzına kendi kanının tadı geldiğinde, canı yandı Park Jimin'in.

Morgue × vmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin