×17× BAIT

21.3K 2K 3K
                                    

(Medya bölümle baya alakasız ama lütfen dinleyin, harika bir şarkı!)

Namjoon toplantı odasının kapısında dikilmiş, içeridekilerin çıkmasını bekliyordu. Elindeki zarfı daha da sıktı istemeden. Kim Taehyung vermişti ona bu zarfı iki gün önce. İçindekini deli gibi merak ediyor olsa da bakmamıştı, bakmayacaktı da. Canını yolda bulmamıştı sonuçta.

İçeriden gelen hareketlilik ile derin bir nefes aldı ve Bayan Jeon'u görmek için daha da yaklaştı kapıya. En önden asık suratlı genç bir kadın çıkmıştı. Onu sık görse de adını bilmiyordu. Umurunda olduğu da söylenemezdi.

Bayan Jeon sonunda gözüktüğünde vakit kaybetmeden yanına gitti, kadının donuk ifadesi sinir bozucuydu.

"Bayan Jeon?" dedi Namjoon kısık bir sesle. Kadın ondan tarafa döndüğünde Namjoon artık emindi. Bir şeyler olmuştu.

"Ah, Namjoon'du değil mi?" Bayan Jeon'un yorgun ve çatallı sesi kulaklarını tırmalamıştı fakat aldırış etmemeye çalışarak başını salladı 'doğru' der gibi.

"Ben de seni çağıracaktım. Odama geçelim." Namjoon gözlerini büyültmüş, soğuk soğuk terlemeye başlamıştı. Önünden yürümeye başlayan kadına baktı. Bayan Jeon onun yüzünü ayda bir kere görüyordu ya da görmüyordu, ondan ne isteyebilirdi ki?

Odaya girdiğinde arkasından kapıyı kapattı ve Bayan Jeon'un masaya oturmasını bekledi. O kadar gergindi ki, dudaklarını biraz daha ısırırsa kan tadı alacağına yemin edebilirdi.

"Namjoon, son zamanlarda Bay Park ile fazla yakınlaştığınızı duydum." diye söze başladı Bayan Jeon. Bir kaşını kaldırmış bakıyordu suratına.

Sıçtım, diye geçirdi içinde. Sanırım yolun sonundayım.

"Ne amaçla sağlandı bu yakınlık?"

Sıçtım, sıçtım, sıçtım.

"Bay Park ve ben aile dostuyuz Bayan Jeon. Denk geldiğimizde konuşuyoruz. Bana güvendiği için dosyalarını bana veriyordu bazen, ilerisi yok." Namjoon sesi titremeden yalan söylüyor oluşuna şaşırdı bir an. Şu işten sıyrılmak istiyordu, evet tek isteği buydu.

"O zaman iki gündür neden işe gelmediğini biliyorsundur, değil mi?" Bayan Jeon'un keskin bakışları altında ezilse de şaşkınlığı ağır basmıştı.

"Anlamadım efendim?"

"Jimin nerede?" bu net soru karşısında Namjoon yutkundu.

Nereden bileyim ben diye bağırmak istiyordu kadının suratına. Uğraştığı işlere inanamıyordu, maruz kaldığı itham ve durumlara ne için katlandığını soruyordu kendine sürekli.

"Bilmiyorum Bayan Jeon. Ben sadece..."

"Ya aile dostunun başına bir şey geldiyse?"

Bana ne amına koyayım!

"Bayan Jeon, lütfen. Bu zarfı size vermem gerekiyor. İşimin başına geri döneceğim izninizle." sesinin seviyesini saygı çerçevesi dışına çıkarmamak için büyük bir çaba sarf etmesi gerekmişti bunları söylerken. Masanın üzerine bıraktığı zarfı hafifçe kadının önüne itti ve hızla odadan çıktı.

"Bu son işin, yakandan düşeceğim." demişti Kim Taehyung ona bu zarfı verirken. Kendi kendine gülümsedi. O kaçık katilden ve psikopat morg çalışanından kurtulmuştu sonunda.

Bu sırada Bayan Jeon elindeki zarfı açmakla uğraşıyordu. Sonunda açtığında, içinden çıkan sayısız kâğıdı incelemeye başladı vakit kaybetmeden.

Morgue × vmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin