Okul... Tamam dört yıldır bu okuldan pek hazetmiyordum. Ama bugüne kadar ondan bu kadar nefret etmemiştim. Eric'i görebilirdim. Mason'ı da görebilirdim. En kötüsü ise ikisini de aynı anda görebilirdim.
Fakat şimdi Eric için burdaydım. Ben o'nun kuklasıydım.
Mason'a gelince, ondan kesinlikle saklanmalıydım. Okula girdim ve ne olur ne olmaz diyerek uzun siyah perçemlerimi yüzümün önüne attım.
Gözlerimi insanların boynuyla dizleri arasında tutarak ve bir yere çarpmamayı umarak yavaş adımlarla ilerledim. Dolabımı bulur bulmaz hızla kitaplarımı çıkarıp çantama doldurmuştum ki...
-Blake!
Şu kızın bir ses düğmesi yok muydu acaba? Öyle bir bağırmıştı ki benim bütün saklanma çabalarımı boşa çıkarmıştı. Temkinle arkamı döndüm.
-Sessiz ol Amy! Burdayım işte.
Amy merakla yanıma geldi. Kızıl buklelerini yeşil bir bandanayla alnından geriye ittirmişti. Cidden güzel duruyordu. Tabi yüzünü buruşturduğunda bundan eser kalmamıştı.
-Seni tanıyamadım. Yani yaklaşana kadar.
Sonra elleriyle perçemlerimi alnımdan ittirdi. Hareketini aldırmayıp saçlarımı eski haline getirdim.
-Saçımla oynama.Şimdi biri görecek.
Amy, kaşlarını çattı.
-Kimse seni göremez. Saçlarınla tüm vücudunu görünmez yapabilirsin!
Sesindeki ince alayı görmezden geldim. Parmaklarını tekrar saçlarıma götürüyordu ki kendimi geri çektim.
-Bak, birinden saklanıyorum. Ve sen bunu mahvediyorsun, Amy.
-İyi be! Sen daha saklan! Mason'dan saklanıyorsun değil mi?
Ona masum bir bakış attım. Kısmen doğruydu. Bir de Eric'ten saklanıyordum. O çocuğun ne yapacağı kestirilemezdi.
-Evet, diye yalan söyledim.
Amy gözlerini devirirken kollarını önünde birleştirmişti.
-Okulun en yakışıklı çocuklarından biri seni öpüyor ve sen ondan saklanıyorsun, bu harika!
Omuz silktim. Saklanmak zorundaydım.
-Bunu istemiyorum ama mecburum.
-Nedenmiş o?
Söylemeliydim. Amy'e her şeyimi söylerdim. Ama görüntü meselesi... İşte bunu söyleyebilirmiydim bilmiyordum. Derin bir nefes aldım.
Tam ağzımı açmıştım ki o geldi.
Okul kapısından içeri girdi be yeşil gözleri her insanın üzerinde sanki birini arıyormuş gibi gezindi. Kimi aradığını tahmin ediyordum.
Amy'nin soru soran bakışlarına aldırmadan saçlarımı biraz daha yüzümün önüne attım ve ne kadar kısa olsa da iki büklüm Amy')nin arkasına saklandım. Amy fısıldıyordu.
-Blake, ne oluyor?
Kazağını çekiştirip içimden dua ettim.
-Sussana aptal! Mason!
Amy bir anlığına sessiz kaldı ve sonra...-Bunu yaptığı için onu.öldüreceğim-
-Mason! Diye bağırdı.
-Merhaba!
Bu oydu. Amy elimden kurtulup beni meydana çıkarmaya çalışıyordu. Ama kazağına bir koala misali yapışmıştım. Eğer kazağının yırtılmasını istemiyorsa daha fazla kıpırdamamalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN EŞCİNSELİM!(Tamamlandı)
Teen FictionHer şey bir aşk mektubuyla başladı. Blake'in aşkı karşılıksızdı, platonikti... Zira okulun altın çocuğu "hetero" Mason'ın onunla ilgilenmesi düşünülemezdi bile! Eh, bir de... Okulun "yaramaz" çocuğu vardı. Açık mavi gözleriyle avını bekleyen bir yab...