Eric'ten kurtulmak mı? İşte bu muhteşem bir şeydi. Sonunda kazanacaktım. Aşk kazanacaktı!
+++
Bugün özgürlük günüm!
O kadar heyecanlıyım ki kanatlanıp uçabilirim. Mason Barbara'yla ayrılacaktı. Yani Barbara bunu çoktan haketmişti. Eric'e gelince... Eğer beni rahat bırakmazsa Mason'la aralarında bir şeyler olacağından emindim. Nasıl mı?
Amy yine yapacağını yapmıştı.
Fotoğrafcılık yeteneğini konuşturmuş Barbara'nın yüzünü tüm fotoğraflar net bir şekilde göstermesine karşın birkaçı hariç Eric'in yüzünün görünmemesini sağlamıştı.
Yani kozumuz Eric'in ifşa olduğu fotoğraflardı bunun yanı sıra Barbara her türlü Mason'dan ayrılmak zorunda kalacaktı.Yoksa Amy fotoğrafları Mason'a gösterecekti. Kısacası Barbie kendi isteğiyle ayrılacak ve Mason'ın kendini sorgulamasını sağlayacaktı.Eric eğer yanlış bir şey yaparsa...
Mason sorunun kendisi değil o olduğunu anlayacaktı. Ve işler kızışacaktı.
Çıkarcı bir plandı.Ama uzun bir süre başkalarını düşündükten sonra biraz kendimi düşünmem gerekliydi.
Amy'nin kopyalarını bana verdiği fotoğraflar şu an elimdeki zarftaydı.
Eric'i ilk kez bu kadar zevkle bekliyordum.Artık benim de bir kozum vardı. Dişe diş!
Kayanın üzerinde dalgalara bakarak Mason'la ilgili daha ümitli bir geleceğin hayaline dalmıştım ki ayak seslerini işittim.Arkama döner dönmez Eric'in mavi gözleriyle karşılaştım.Neşeliydi. Suratına şu zarfı çarptığım zaman bakalım ne olacaktı?
-Naber, bebeğim.
Beni kendine çekip kollarının arasına almıştı. Öpmeye çalıştığı zaman yanağımı çevirdim.O gözlerini kapamış yanağımla öpüşürken ellerimi göğsüne dayadım.
Bir süre sonra sinirli sinirli gözlerini açtı.
-Dudaklarını istiyorum, Billy. Ve onlar benim. Bunu hatırlıyorsun değil mi?
Kuklanın seni boğma vakti geldi.
Sinsice gülümsedim.
-Bilmez miyim? Ama sanırım sen şu aitlik olayını biraz yanlış yorumlamışsın.
Zarfa uzanıp Barbie ile olan içli dışlı bir fotoğrafını dışarı çıkardım. Zarfı yeni farketmişti.
-Bu da ne? diye sorarken beni o kadar çok kendine çekiyordu ki boğulacaktım.
-Yoksa bir hediye mi?
Evet, bir hediye.Ama kendime!
Onu göğsünden biraz daha ittirdim.
Bu sefer aramızda yeterli mesafe vardı.
-İzin verde gösteriyim, sevgilim.
Fotoğrafı görebileceği bir şekilde havaya kaldırdım.
-Başkasının sevgilisini çalmışsın. Sana ait olmayanı...Buna ne dersin pislik!
Afallamıştı.Tutuşu gevşediği için onun ellerinden kurtuldum.
Gözleri önce bana sonra fotoğrafa kaymıştı. Bir süre sonra yine yılışıkça gülümsedi.Ama gözlerindeki endişeyi gizleyemiyordu.
-Beni takip mi ettin Billy? Beni kıskandın mı?
Ah, ölürüm daha iyi!
-Benim ne yaptığım önemli değil, önemli olan senin yaptıkların.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN EŞCİNSELİM!(Tamamlandı)
Teen FictionHer şey bir aşk mektubuyla başladı. Blake'in aşkı karşılıksızdı, platonikti... Zira okulun altın çocuğu "hetero" Mason'ın onunla ilgilenmesi düşünülemezdi bile! Eh, bir de... Okulun "yaramaz" çocuğu vardı. Açık mavi gözleriyle avını bekleyen bir yab...