Sevgili Mason( Ne banal oldu ya, neyse);
Hayatta zor anlar vardır ya... Ne yapsanda aşamayacağını düşündüğün bir problem gelir ya hani karşına...
İşte sanırım ben de öyle bir durumun içindeyim.
Kurtulmak için ne kadar çabalasamda her seferinde daha derine batıyorum. Her seferinde biraz daha acizleşiyorum. Boğuluyorum.
Tıpkı beni kurtardığın o harika gün de olduğu gibi. "Bunun nesi harika?" Dediğini duyar gibiyim. Ama o gün boğulma tehlikesi yaşamasaydım, ölüme o kadar yaklaşmasaydım senle tanışabilir miydim ki? Hayır.
İşte bu harika: senle tanışmış olmam.
Her neyse, her gün boğuluyorum dedim ya aslında bu o kadar da kötü değil.Boğulduğum zamanlarda sana bakıyorum ve tüm dertlerim uçuyor.
Hayatımın acı kısımlarını unutuyorum.Çünkü...
Çünkü seni seviyorum Mason.
Seni kendimden bile çok seviyorum ki bu fazlasıyla anlamsız, biliyorum.Ve bazen kendimden nefret ediyorum, ama konumuz bu değil.
Seni bir "erkek" olarak,dünya üzerinde bazı kesimlerce epey yanlış görünen bir aşkla seviyorum.Beni görmeyen yeşil gözlerini,adımı söylemeyen dudaklarını seviyorum.Hayatıma güneş gibi doğan sarı saçlarını seviyorum.
Sanırım ben 'İmkansız'ı seviyorum.
Hastayım, biliyorum(!)
Beni tanımayacağından emin olarak rahatlıkla ismimi veriyorum.
~Blake~
Arkadaşlar eğer hikayem hala daha kütüphanenizde ise size mimnettar olduğumu belirtmek isterim. Bu bölümdeki mektup ilk bölümde Blake'in Mason'a yazdığı aşk mektubudur. Bunun büyük bir eksik olduğunu fark ettim ve ekledim. Hepinize bol teşekkürler:) Gizli okuyucular vote atın be artık:D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN EŞCİNSELİM!(Tamamlandı)
Teen FictionHer şey bir aşk mektubuyla başladı. Blake'in aşkı karşılıksızdı, platonikti... Zira okulun altın çocuğu "hetero" Mason'ın onunla ilgilenmesi düşünülemezdi bile! Eh, bir de... Okulun "yaramaz" çocuğu vardı. Açık mavi gözleriyle avını bekleyen bir yab...