Bu bölüm Final arkadaşlar:/ Yani finalin 1. partı. 3 Part olacak. Mason Eric ve Blake.
Sonlandırdığım için özür dilerim. Ama İstediğim ilgi malesef yok. İnsanlar aşksız açık saçık edepsiz ve küfürlü hikayeler istiyor. Ve çoğu kişinin gay aşkına tahammülü bile yok. Bu hikayeye bağlanmıştım. Ama artık bitiriyorum. Uzun bir bölüm olacak merak etmeyin. Açık uç kalabilir. Onların sonlarını da daha sonra eklerim belkiii.
Mason
Korktuğum başıma geldi. Blake artık Ericle birlikte. Onun adını çıkaran, yaralanmasını sağlayan o pislik herifle birlikte. Lanet piç!
Ciğerlerim kavrulurken koşmaya devam ettim.Onları dudak dudağa gördüğümden bu yana koşuyor kalbimdeki acıyı bedenime acı çektirerek hafifletmeye çalışıyordum. Ama geçeceğini hiç düşünmüyordum.
Bu yüzeysel bir yara değildi. Öyle derinlere işlemişti ki...
Nefesimin kesilmesiyle durakladım. Blake beni sevmiyordu. Yaşadığımız onca şeyden sonra. Birlikte geçirdiğimiz o harikulade zamanlardan sonra... Beni, hatırlamıyordu bile!
Ben ona bunu yapan orospuyu bulmaya çalışırken yine de bunu önemsememiştim. Hatırlamıyordu ama hafızası geri gelecek demişti doktor.
Geri gelecekti. Eskisi gibi tekrar kollarıma geri dönecekti. Kokusunu içime çekecek ve soluk tenini, yumuşak dudaklarını o simsiyah saçlarını öpecektim. Beni derinlerinde kendinden bile fazla sevdiğini bilerek...
Oysa şimdi...
Masum bir aşktan öteye geçmişti her şey. Eskisi gibi olamayacak kadar karışmıştı. İki mavi göz girmişti aramıza. Birbirimize olan bağlılığımızı ateşe vermişti.
Öfkeliydim, bu yüzden. Hıncımı o mavi gözlerden çıkarabilirdim. Ama Blake, değer verdiğim o korunmasız çocuk, mavi gözlüyü seviyordu. Onun önemsediği, sevdiği bir şeye zarar veremezdim. Her ne kadar o sevdiği şey den her hücremle birlikte nefret etsem de.
Okyanustan esen rüzgar saçlarımı uçuşturunca kendime geldim. Dev, kurşun rengi dalgalar sahili dövüyordu.
Peki şimdi ne yapacağım?
İzini sürdüğüm pisliğin kim olduğunu bulamamıştım. Paçayı kurtarmayı başarmış, kendini iyi gizlemişti. Polisler de en ufak bir ize raslamamıştı. Her şeyin sorumlusu olan o pislik kayıptı.
Şu an karşıma çıksa onu öldürürüm!
Sahile ilerleyip kumların üzerine oturdum sarsakça. Gözlerimi dalgalardan ayırmadım. Rahatlatıcı tuz kokusunu ciğerlerime doldurdum. Ve o günü düşündüm. Bu sahilde tanımadığım o cılız siyah saçlı çocuğu kurtardığım günü...
Bir dal parçasından farksız bir şekilde dalgaların arasında sürüklenirken görmüştüm onu.Ellerini havaya kaldırmış, çırpınıyordu. Onu tanımıyordum o zaman. Kalbine dokunmamış, dudaklarının tadına bakmamıştım. Dalgalara atlamıştım hiç düşünmeden.
Dala benzeyen zayıf çocuğu belinden yakalamış sahildeki sıcak kumlara yatırmıştım. Siyah, yosunlara benzeyen saçlarını yüzünden çekmiş, nefes aldığını fark ettiğim zaman rahatlamıştım.
O zamanlar oldukça küçük görünmüştü gözüme. Gözlerini açtığında bal rengi gözleri beni şaşkına çevirmişti. O zaman kızlar peşimde pervaneydi. Ama bu gözler bir anlığına da olsa beni etkilemişti. Sonra gülümsemiştim ona.
O da bana burukça gülümsemiş sonra dudaklarını yalayıp teşekkür etmişti.
Onu havuzda gördüğüm ilk günde tanımıştım, bu yüzden.O gözleri unutmak kolay değildi. Ve sonra...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN EŞCİNSELİM!(Tamamlandı)
Подростковая литератураHer şey bir aşk mektubuyla başladı. Blake'in aşkı karşılıksızdı, platonikti... Zira okulun altın çocuğu "hetero" Mason'ın onunla ilgilenmesi düşünülemezdi bile! Eh, bir de... Okulun "yaramaz" çocuğu vardı. Açık mavi gözleriyle avını bekleyen bir yab...