BEN EŞCİNSELİM!(Tamamlandı)

28.Baykuş ve Hasta

1 hafta önce...

James

-Biraz daha hızlı koş, gerizekalı!

Arkamı dönüp bir anlığına Dick' e baktım. Sırık kadar uzun ve hantaldı. Çocukluğumdan beri tanışırdık ama peşimizdeki polisti ve yakalanma söz konusu olduğunda öz kardeşimi bile geride bırakıp topuklardım.

Dick daha fazla koşamazdı.

O aidsli homonun evini taşladığımızdan bu yana deli gibi koşuyorduk. Ve Dick yavaş olduğu için polislerin bizi takip etmesi kolaylaşıyordu. Ondan kurtulmalıydım.

Bir anlığına durakladım.

-Hey Dick!

Nefes nefese ona döndüm ve çaktırmadan cebimdeki çakıya uzandım. Hmm, eğer bacağına bir kesik atarsam beni takip edemezdi.

Penis kafalı salak!

-Ne var Jim? Hadi kaçalım!

Hantal hantal bana yaklaştı.Gülümsedim.

-Kaçacağım,Dick. Senin yardımınla.

O ne olduğunu anlamayan bir şekilde bana bakarken çakıyı dizine sapladım. Acıyla böğürmeye çalıştı ama elimi ağzına kapadım. Kulağına eğilip fısıkdadım.

-Üzgünüm. Beni yavaşlatıyorsun.

Çakıyı çıkarıp tekrar cebime soktum. Siren sesleri çok yakındı. Dick'in iniltilerine aldırmadan bir ara sokağa daldım.

Dick'i bulduklarında ondan şüphelenmeyeceklerdi. Sonuçta yaralıydı. Gerekli pansumanı yaptıktan sonra serbest bırakılacaktı.

Ah, Dick! Korkak ve salak arkadaşım. O homo'nun evini başına yıkacağımı söylediğimde ne kadar da korkmuştu! Ne saçma!

O yalnızca bir parazitti. Bu dünyadaki bir kusurdu. Ve bu dünyadan temizlenmesi gerekiyordu.

Eminim bizi arayan polisler bile aynı şeyi düşünüyordu ama görevlerini yapmak zorundaydılar değil mi?

Ara sokağın sonundaki bir apartmanın yangın merdivenine tırmandım. Çatı katına ulaşana kadar durmadım. Sesler uzaklaşmıştı.

Zafer!

Baykuş James, yine istediğini almıştı.

Hmm...

Birilerine acı vermek getçekten de zevkliydi.

Özellikle de o biri lanet olası bir eşcinselse...

Düşüncesi bile tiksinç!

Çatıdan yolları gözlemleyip polis arabalarını görmeye çalıştım. Sokaklar sessizleşmişti çoktan.

Ta ki bir kaç dakika sonra bir ambulans hızla geçene kadar.

Acaba başarmış mıydım?

O pis homo, sarışın sevgilisiyle yemek yerken kafasına nişan almıştım. Elimdeki tuğla parçasını birkaç kez tartmış ve pencereyi kırıp o pisliğin kafasını yarmasını ummuştum.

Belki de başarmıştım. Kim bilir?

Çatıya yavaşça oturup ayaklarımı aşağı sarkıttım.Gece havasını içime çekip cebimden kanlı çakıyı çıkardım.

Babamın bir işle meşgulken çaldığı ıslığı tutturmaya çalışıp kanı tişörtüme sildim.

Çakı tertemizdi. Çelik yüzeyinde kendi yüzümü görebiliyordum.