B/7

25.5K 3.2K 725
                                    

Jisun öylece camdan yağan yağmuru izliyor aklındaki sorulara cevap bulmaya çalışıyordu ama o kadar saat geçmesine rağmen birine bile mantıklı bir cevap bulamamıştı. Sıkıntılı bir nefes verip öylece ileriye bakmaya devam etti. Gündüz yerini geceye bırakalı çok oluyordu. Tabi buna pek gündüz de diyemezdi. Pencereden bakınca hava hep karanlık duruyordu. Gece mi yoksa gündüz mü olduğunu saate bakınca anlıyordu.

Buradan çıkamasa da en azından pencereden elini uzatıp yağan yağmuru hissetmek isterdi. Kapalı kaldığı yerde korkudan, tedirginlikten başka bir şey hissetmiyordu.

"Ne o, odandan çıkmadın bu kez?"

Tanıdık sesi duyduğunda irkilerek arkasına dönmüştü. Jungkook odasına nasıl bu kadar sessiz girmişti? Onu duyamayacak kadar mı dalıp gitmişti?

"Çıkıp da ne yapacağım? Ne yapabilirim ki?"

İç çekip tekrardan camdan tarafı döndü. Jungkook sert bir kişiliğe sahip olduğundan merak ettiği soruları ona sormayacaktı. Kendisine soru sorulmasından pek hoşlanmıyordu belli ki.

"O halde odada kalmaya devam et."

"Dur!"

Arkasını dönmüş kapıya ilerleyen genç adam kapıya Jisun'un sesiyle duraksadı. Ardından ağır bir şekilde arkasına dönüp bakışları üzerinde olan bedendene baktı.

"Ne var?"

Aldığı kaba cevap Jisun'u birkaç saniyeliğine duraksatmıştı. Gözleri siyah gözlerde gezinirken: "Seokjin, o nerede? Odasında mı?" diye sormuştu.

Kaşlarını hafiften çatan Jungkook bedenini Jisun'dan tarafı çevirdi.

"Ne yapacaksın?"

"Sadece, ona soracaklarım var."

"Kütüphanede."

"Kütüphane ner-"

Sözününün bitmesine kalmadan arkasını dönüp odadan çıkan Jungkook, genç kızın sinirlerini bir hayli bozmuştu. Neden böyle davrandığına anlam veremiyordu. Sahip olduğu kişiliği gerçekten buysa fazla boktandı.

Oturduğu yerden kalkıp odadan çıktıktan sonra aşağı inmek adına merdivenlere doğru ilerledi. Diğerlerinin salonda olup olmadığını bilmiyordu. Merdivenleri yavaşça inerken görüşüne giren salonda sadece Jungkook ve Jimin'in olduğunu görmüştü. Diğerleri odalarında olmalıydı. Ya da her neredeyse işte.

Onlara kısa bir bakış attıktan sonra bitirdiği merdivenlerin sol tarafında olan koridordan tarafı çevirdi bakışlarını. Kütüphaneye çıkıyor olabilirdi.

Jisun koridora girerken Jungkook gözlerini kısmış arkasından bakıyordu. Amacı neydi açıkçası anlayamamıştı. Göz göze geldikleri vakit pek işe yarar şeyler duymamıştı. Yakında her şeyi anlardı..

Koridor boyunca ilerleyen Jisun aşağı kata inen başka bir merdiven gördüğünde derin bir nefes alıp verdi. Evin bu kadar büyük olması gerçekten tedirgin ediciydi.

"İnsancık? Ne arıyorsun burada?"

Merdivenden ineceği sıra başka bir tanıdık kişinin sesini duyunca durdu. Yavaşça sesin sahibinden tarafı döndüğünde yeşil saçlara sahip, adının Yoongi olduğunu hatırladığı bedenin sırıtan yüzüne baktı. Her ne kadar onunla diyaloğa girmek istemese de şu an alması gereken küçük bir yardım vardı.

"Kütüphaneyi arıyorum. Bana yerini söyleyebilir misin?"

Tek kaşını kaldıran Yoongi, Jisun'la eğlenmek isteyen tarafını bastırıp "Alt katta." diye cevapladı. Jungkook'la uğraşmayacak kadar üşengeçti.

Blood ᴶᴶᴷHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin