Jisun, kendisine verilen odanın penceresinden saatlerdir dışarıyı gözlemliyordu. Jungkook'un hâlâ geri dönmemiş olması canını sıkmıştı. Derin bir nefes alıp karanlık olmasına rağmen gayet net gördüğü ağaçların arasına bakınmaya devam etti. Saat gece yarısını geçmişti. Fazlasıyla sinirli bir şekilde gittiği için onu merak ediyordu..
Dirseğini pencerenin kenarına bastırıp çenesini avucuna yaslayarak bir müddet daha dışarıyı izlemişti. Geçen bir hayli zamandan sonra ağaçların arasından düz alana doğru giren bedeni gördüğünde daha dikkatli bakmaya başlamıştı. Uzak kaldığından yüzünü tam olarak göremiyordu.
Bir hayli yaklaşan bedenin yüzünü net bir şekilde gördüğünde kaşlarını çatmıştı. Jungkook olması onu rahatlatmıştı fakat görüntü hiç hoş değildi. Giderek yaklaşan beden kan bulaşmış olan çenesini kolunun tersiyle silerken bakışları yukarıya çıkmış, büyük evin penceresinden dışarıya bakan kadınla göz göze gelmişti.
Pencerenin arkasında kalan Jisun kısa süreliğine duraksayan bedene bakmaya devam etmişti fakat Jungkook gözlerini kaçırıp daha hızlı adımlarla ilerlemiş, eve girerek gözden kaybolmuştu.
Jungkook'un gözden kaybolmasıyla pencere önünden ayrılan Jisun vardığı yatağının tam orta yerinde bağdaş kurup oturmuştu. Her şey üst üste geldiğinden neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilmiyordu. Dirseklerini dizlerine bastırırken başını elleri arasına alıp saç köklerine masaj yapmıştı.
Jungkook'un soru dolu sözleri aklında döndükçe parmaklarının başına olan baskısı giderek artıyordu. Jungkook onu sözleriyle sıkıştırıyordu. Ona mantıklı bir cevap vermeliydi. Fakat ne söyleyeceğini bilmiyordu.
Ellerini beyaz saçları arasından ayırdıktan sonra yorganı sıyırıp altına girmişti. Her ne kadar uykusu kaçmış olsa da saatler sonra uyuya kalacağını biliyordu..
••
Jimin ve diğerleri evin bahçesinde oturmuş büyü çalışan kişileri izlerken hepsinin yüz ifadesi neredeyse aynıydı.
"Şimdi basit geliyor ama bir üfleseler uçarız değil mi?"
Jimin'in söyledikleriyle çok nadir gülen Namjoon bile kahkahasına engel olamamıştı. Bakışlarını sağ tarafında kalan Jimin'e çevirirken konuşmak adına dudaklarını aralamıştı:
"Evet Jimin. Bakarsın toptan yok ederler seni."
Bakışlarını Namjoon'dan tarafı çeviren Jimin kaşlarını hafifçe çatmıştı. Bir insanı yok edecek kadar ileri büyü yapıp yapamadıklarını bilmiyordu.
"O kadar ileri büyü yapabiliyorlar mı? Ama beni yok etmeye kıyamazlar ki"
Dudaklarını birbirine bastırıp başını aşağı yukarı sallayan Namjoon 'Evet evet, kesin kıyamazlar.' der gibiydi.
"Jungkook'u bugün hiç gördünüz mü?"
Diğerlerinin bakışları Seokjin'i bulurken olumsuz cevaplar vermişlerdi. "Dünden beri görmedim, bir sorun mu var acaba?" diye ortaya konuştuğunda cevaplayan Jimin olmuştu:
"Jisun'la araları bozuk."
"Neden?"
Jimin'in yüzünde sahte bir sırıtış belirirken bakışlarını kendisine bakmakta olan arkadaşı Seokjin'in yüzünde gezdirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood ᴶᴶᴷ
FanfictionYola çıktı, hayatı boyunca tahmin bile edemeyeceği şeyleri yaşayacağını bilmeden.. [#fantastik ~ #1/ 26.04.20] [#hayrankurgu ~ #1/ 06.09.20] 13/01/2018 05/05/2018