48 Hours: '2. Bölüm'

549 112 115
                                    

Kris'in Bakış Açısı

LA'ın havası beklenmedik derecede soğuktu ama o gün hakkında bunun haricinde farklı olan başka hiçbir detay yoktu. Uçaktan indikten sonra bagaj alanına doğru yürüdük. Chanyeol, Baekhyun ve Jongin öndeydiler ve duyabildiğim tek şey, Baekhyun'un sohbet sesleri ile Chanyeol'ün abartılı kahkahalarıydı. Lider Junmyeon, D.O., Chen ve Minseok orta kısımda karışık bir halde ilerlerken, Sehun ve Luhan her zamanki gibi sanki başka hiç kimse onları görmüyormuş gibi birbirlerine yapışmışlardı. Tao yanıma gelip geçen gün ortaya çıkan pre-debut fotoğrafları hakkındaki hayal kırıklığını tekrar dile getirdi ve her zamanki gibi Yixing, arkadan telefon kulaklıkları takılı bir halde etrafı inceleyerek yürümeye devam ediyordu.

Bilerek hızımı yavaşlattım ve onu önüme çektim. "En azından şimdilik müzik dinlemeyi kesmelisin, diğerleri sana seslendiğinde duymayacaksın yoksa." dedim. Kafa karışıklığı içinde bana baktı ama sonra, "Ah, sorun yok." anlamında kafasını salladı. Kulaklıklarını çıkarmaya niyetli değildi. Başımı çaresizce önüme çevirdim ve dün gece yaşadığım uykusuzluktan dolayı iyi bir ruh halinde olmayışımı ve Yixing'in menajere küçük bir ev gezisi önermesi yüzünden azarlanmasından dolayı eve dönme planlarımın tamamen güme gittiği gerçeğini göz önünde bulundurarak Tao'nun sızlanmalarını dinlemeye devam ettim.

"Neyiniz var? Yüz ifadeleriniz anne-babanız ölmüş gibi üzgün. Telaffuzum yine mi yanlış oldu?" Bagajı beklerken, Luhan bu kelimeleri her daim yaptığı gibi tekrar sarf etti.

Zhang Yixing kulaklıklarını çıkarıp sessizce bir cümle mırıldandı. "Hayatlarınızı sessizce sömürüp bitiriyor."

"Şu ana kadarki hayatım çok mutlu geçti, özellikle de seninle tanışmadan önceki kısmı." dedi Luhan dışarıya bakarken. "Eğer herhangi bir burkulma olmadan, başarıyla arabaya ulaşırsam, hayatım kesinlikle mükemmel olurdu. Ayrıca sakalını doğru düzgün tıraş etmemişsin bile." dedi Yixing'e sertçe.

"Dün gece bacaklarını tıraş etmedin, uçaktaki erkeksi atmosferin gücünü hissedebiliyordum." Zhang Yixing yakasını düzeltti.

"Ne o, garip mi hissettin?" dedi Luhan gülerek. "Eğer yapabiliyorsan, yarınki röportajda hislerinden bahset."

"Dil engeli." Zhang Yixing kafasını salladı. "Hunan'dan bahsetmek güzel olurdu ama LA gerçekten benim alanım değil, inişli çıkışlı ruh halimi ifade etmesi için liderin mükemmel İngilizcesini kullanmasına izin vereceğim."

"İkiniz de bu kadar iğrençleşmeyi kesebilirsiniz." dedi Tao yandan umutsuzca bir bakış atarak. "Ortamdaki tek kişi kendinizmişsiniz gibi davranıyorsunuz, Sehun sizin için yeterli değil mi?"

"Ne diyorsun sen?" Oh Sehun tartışmaya, soğuk, burnu tıkalı sesiyle katıldı.

"Hiçbir şey." dedi Luhan ona gülümseyerek. "Bu seneki eve dönme izninden bahsediyorduk."

"Tatil? Ne zaman? Eğer sonuncu tatil gibi olacaksa, seni evine kadar takip etmeliyim." Sehun fazla düşünmeden konuştu.

48 Hours | EXO [Çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin