Defter-14

3 1 0
                                    

Medya; Shaun Taylor McManus-The Last Stand

Belki bir saatlik yolun ardından halamlara varmıştım. İster istemez ayrı bir huzur kaplamıştı içimi.
Burayı evim benimsemediğimi sanırdım. Ama öyle olmadığını o an anlamıştım.
Her ne yaşarsanız yaşayın, hüzünlü gecelerinizi geçirdiğiniz yerdir eviniz.

Kapıyı tıklattım. Açan büyük kuzenimdi. Yüzünde gülümseme vardı. Korkularım o an yerle bir olup un ufak oldu.
Ama erken bir izlenimdi bu.

İçeri geçtim. Halam sevinçle kucakladı beni. Diğer kuzenim de sarıldı. Mutluluk çevremi sarmıştı.
Bu aralar fazla mutlu olup gülümsüyordum. Başıma kalacaklardı.

Eşyalarımı eskiden kaldığım odaya götürdüm. Yatak yerinde yoktu. Bir çekyat koymuşlardı. Olsundu. Ben çekyatta da yatardım. Şimdiye kadar şikayet etmemiştim ki hiçbir şeyden, buna edeyim.

Tatilin ilk zamanları güzel geçti. Çünkü rahatsız edilmiyordum. Her şekilde halama ve kuzenlerime yardımcı oluyordum.

Ama ne var ki, zamanla hasetleri yeniden yeşermeye başladı. Aynı kabus gibi günleri tekrar yaşamak istemiyordum.
"Allahım! Lütfen.!"

Terslemeler, arada bir hakaretler dereken neredeyse 1.5 ay geçmişti. Yine iyi davranıyor sayılırlardı.
Hala mutlu olmak garip geliyordu bana. Ben hiç bu kadar uzun süre mutlu olmamıştım ki..

Neyse ki hayat bana acıdı da, yine üzdü beni.

O gün halam markete göndermişti. Yemek için birkaç malzeme gerekiyordu. İtiraz etmeden kabul etmiştim ben de.

Marketin köşesini dönerken bir anda içimde bit his peyda oldu. Garip bir his. Hani bir an sebepsizce bir yere bakmanızı sağlayan bir his..

Öyle yaptım ben de. Arkama baktım. Bakmamla yerimde donakalmam bir oldu.

Bu olamazdı. Neden gelmişti? Onca zaman sonra neden..?
Beni mi özlemişti? Pişman mıydı? Beni kendiyle mi götürecekti?

Hayır!

Sadece bakıyordu. Boş boş bakıyordu. Ne gözyaşı vardı gözlerinde ne de hasretin buğulu lekeleri.
Şaşırmıştı o kadar. Sanki eski bir komşuyu görür gibi şaşırmıştı.

Yanıma gelmedi. Ben de gitmedim. Ayaklarımın varlığından bile şüphe ediyordum o an zaten.

Tam içimdeki buzdan kaleler yıkılacakken, "Anne!!" diye boynuna atlamak hisleri ortaya çıkarken bir şey oldu.

"Anne!!"

Kelimeler aklımdakiyle birdi fakat ses yabancıydı. Küçük bir kızın sesiydi bu.
Üstünde pembe elbisesi, saçlarında renkli tokalarıyla küçük bir kızın.

En son onun -annemin- kucağında yerini bulunca içim tekrardan buz kesti.
Ve tüm sıcaklık gözlerimdeki yaşlarla beni terk etti.

Yalnızlık DüetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin