Defter-19

6 1 0
                                    


Halamın evinin önünde durduğum, kapıyı çalmaya çekindiğim o yazı unutamıyorum.
Geçirdiğim berbat ilk yaz tatilinden sonra ikincisinden de korkar olmuştum.
Ama sanırım hayat bir taraftan elimden alırken diğer taraftan veriyordu.

O gitmişti. Yani sanırım. En son marketten aldığı meyve suyunu içerken görmüştüm onu. En son o zaman konuşabilmiştim -zaten iki kelimeden fazla konuşamıyordum..

Okullar kapanana kadar görmedim onu. Gayri ihtiyari gözlerim hep o köşeye takıldı. Alışkanlıktan olmalı diye düşünüyordum. Uzun zaman sonra bir arkadaş edinmiş olmanın alışkanlığı...
Ama yoktu. Zaten karneleri alıp da beklemeden buraya gelmiştim. Keza, gidecek başla bir yerim de yoktu.

Korkuyla başlayan o anlar şaşkınlıkla devam etti. Büyük kuzenim, nişanlanmıştı. Artık kafasını takacağı çok daha önemli şeyler vardı. Yemek takımının rengi, halının köşesi, evinin tülü gibi.
Yani ben geri plana atılmıştım. Diğer kuzenimin de başında kavak yelleri ediyordu. Her ne kadar halam bilmese de ben anlamıştım.

Velhasıl, her ne olursa olsun, benle uğraşmayı bırakmışlardı. Ama tabi arada ezmeyi ve laf atmayı unutmuyorlardı. Ben ise susuyordum. Kim bilir, belki de onları da son görüşüm olurdu.

Evlenecek kuzenim uzaklara gidecekti zaten. Diğeri buradaydı fakat belki de ben olmazdım artık.

İki sene... sadece iki senem kalmıştı gidebilmek için. Tabi aklımı başıma alıp da para biriktirmeye karar vermiştim. Gitme planlarım gayet sıcak ve sağlamdı kafamda.

Bir işe girdim. Halam istemedi başta ama ikna ettim onu. Kuzenlerim umursamadı. Eniştem için de varlığım yokluğum bir gibiydi zaten. Sadece yaz aylarında bana katlanmak onun için bir lütuftu. Belki de gönderildiğim yatılı okulun fidyesiydi.

Ama yine de bazı akşamlar.. kafamı kaldırıp da yıldızlara bakınca düşünmeden duramıyordum.
Bir daha görebilir miydim onu? Veda etmeye gelir miydi?

Yalnızlık DüetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin