Defter-15

3 1 0
                                    


Kalbimin un ufak olmasının üstünden koca bir yaz geçmişti. O gün annemin yanına gitmedim. Hatta küçük kızı gördükten sonra kafamı çevirip devam ettim yoluma.

Şimdi ise okuldaydım. Başlayalı 2 hafta olmuştu.
2 haftadır aslında kurtulduğuma inandırmaya çalışıyordum kendimi.
"Artık annen yok! Artık halan, kuzenlerin yok!"

Derslerin ağırlaşmaya başlamasıyla artık neredeyse tüm bu düşünceler uçup gitmişti.
Buna seviniyordum.

Ama çok geçmeden yeni bir korku daha aldı başımı. Kerem.
En son bana bulaşma demişti fakat bu sene neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Belki de acımasız davranışlarına yine devam edecekti.

Her şeye rağmen devam etmeyi öğrenmiş olan ben, yine devam ettim. Okula gitmekten vazgeçmedim hiç.
Ama uzunca bir süre Kerem'i görmedim de.
Yavaş yavaş korku uzaklaşıyordu benden böylece.

Günlerim ders çalışarak geçiyordu. İleride bir şekilde buralardan gitmek istiyordum. Kendi ayaklarım üstünde durmak istiyordum. Kimseye muhtaç olmadan yaşamak istiyordum. Aslında buna mecburdum.
Kimsesizdim sonuçta. Muhtaç olacak bile kimsem yoktu.

Bir gün okuldan yurda dönüyordum. Gözlerimi bozuk yola dikmiş, her bir delikteki taş parçalarını izliyordum. Yer yer su da vardı deliklerde. Yağmur yağmıştı. Ama o an sadece hafif bir rüzgar vardı.

Bir anlık ileri bakışımla gördüm her şeyi. Kerem'i ve O'nu.
Kerem tamamdı da, onun ne işi vardı burada?

Kalp ritmim birden hızlanmaya başladı. Ya yoluma devam edip önlerinden geçecektim ya da gerisin geri kaçacaktım.

Ayaklarım yere zamk gibi yapışmışken arkamı dönmeye çalıştım ama birden kendimi yerde buldum. Ne olduğunu anlayana kadar ancak kalkmak için bir girişimde bulundum. Ayağa kalkmak için hareketlendim, ta ki kolumdaki eli hissedene kadar.

Anlık şaşkınlıkla yüzüne baktım. Ne vardı gözlerinde?
Şaşkınlık? Mahcubiyet? Özür? Alay?

Çözemedim. Hala da bilemiyorum. Acaba o an ne düşünmüştü?

Bakışlarım bakışlarında kalakaldım. O da öyle. Bir an gözü koluma gitti. Ardından elini çekti. Arkasına sakladı elini. Neden ki?
Bakışlarımı yere indirdim ve yutkundum.

Bu defa bir şey demesine izin vermeden kaçtım. Zira sesini duymaya mecalim yoktu.

Yalnızlık DüetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin